Monday, September 10, 2012

Never on sunday # 8

never on sunday başlıklı olsa da cumartesiden başlayan hafif ruh hali, güzel hava, yaz havası, # 8 sayesinde içine girdiğim konser ruhu, hustler ruhu, hustler tişörtü, sapık hustler resimlerini ona buna gönderme heyecanı, dalwhinie ile beraber gelen daha da mutlu ruh hali, red hot chili peppers, korkunç varoş kategori biletimiz, hiçbir şekilde sahneyi göremeyişim derken beni omzuna almayı teklif eden # 8'in ne kadar güçlü biri olduğunu bir kez daha anlamam, elbette I could have lied çalmayacağını bilsek de can't stop da delicesine coşmam, her daim blood sugar sex magik albümü, kalmayız deyip sonuna kadar kalmamız, dönüş yolunun yürünmesi, ciddi ciddi hem de, durmadan "meat is murder" deyip uykulukçuda oturmak herhalde benim bu yolumun yanlış olduğunun da göstergesi, pornstar v.'yi görmemiz, beraber oturmamız ve sonra türkiye'de konser çıkışı eziyeti olarak yine ve yeniden yürümemiz; never on sıunday, pazar sabahı, uzun pazar sabahı, kahvaltısız pazar sabahı, hareketli pazar sabahı deyip kalabalık vaziyette sabahattin ve 15:30'dan gece yarısına kadar yemek yemek, neredeyse patlayacak gibi olmak, geniş ve kalabalık vaziyette kız kıza olmak, anlatırken heyecanlanmak, gözlerdeki heyecanı görmek, o heyecandan mutlu olmak, elbette o heyecanın bir şekilde bir yerde mutlaka öldürülmesi ama buna artık alışmış olmak, korkunç trafik deyip bir başka isveçli insan a.ç. ve big k. sister e. ile karaköy, bankalar caddesi, yeni mekan, yeni olmasa da yeniliğe doğru konuşmalar sohbetler ve never on sunday...

p.s. sevdiğimiz grup, red hot chili peppers, kötü ötesi organizasyon, pozitif filan derken belki de en bombası konsere deli gibi gitmek isteyip de dedikodular yüzünden gidemeyen neslihan dardel açıklamaları oldu. bravo ya. yeni nesil türkiye anlayışı bu herhalde. dışardan çok güvenli gözüküp özgüvensiz vaziyette mahalleden gelecek ayarlara göre hareket etmek. ne güzel insanlar yetişecek bu insanlardan çıkma, doğma. çok heyecanlı...hadi söyleyeceğim tutamayacağım, "ulan koskoca flea sana mı kaldı?". eh son 20-25 yılın en büyük gruplarından birinin basçısı bir adam ya, beğen beğenme de ne olursa olsun istediği takdirde groupie konusunda herhangi bir sorun yaşayacağını düşünmüyorum. ayrıca altıüstü celebrity crush hadisesi, çok da büyük bir durum değil hepimizin celebrity crush'ları mevcut... ama ne kadar büyüdü ne kadar milli duyguları, örf ve adetleri hatırlatan bir hadise oldu bu? ve en acısı yetişkin, kendi güvenli (!), hayatında belli bir yere gelmiş bir kadının da gitmek için delirdiği ama sırf kötü diller yüzünden gidememesidir. yazık... gel gel sen gerçekten sporunla, kutsal aile görüntünle gel gündeme, başkası zaten aşar. şiştim gerçekten. nerede never on sunday sakinliğim?

No comments: