Wednesday, November 10, 2010

Derli toplu ev


Demek ki evden çıkarken de ne olacağı belli olmaz diye evi çok da dağınık bırakmamak gerekiyormuş. Hani çok vahim değildi de kıyafet odası biraz fazla dağınık gibiydi (aslında üzerindekileri kaldırınca çok da dağınık değil de dışardan biri için muhtemelen epeyce dağınık).

Lodos sebebiyle camın açılıp alarmın çalması, şirketin polisi göndermesi, telefonda konuştuğum polisten beklemesini istemem, atlayıp gelip de evi polis memuru ile "bekleyen ve saklanmış hırsızın varlığını" kontrol edip, kıyafet odasına bakarken "hmm evet bu oda biraz dağınık neyse yapacak bir şey yok" diye geçiştirme derken evden çıkarken beklenmedik hadiselere karşı evi bir nebze olsun toplu bırakmak en iyisi herhalde. Hayır, normalde o kadar korkmam veya eve polisle girecek kadar evhamlı değilimdir ama yan tarafta devam eden bir inşaat olması ürküttü. Fear of the dark diye yazmıştım sabah, demek ki bir korku varmış.

P.S. telefonda e.k.'ya üzerime gelen gerzek gülümseme ve rahatlık halini söylüyordum o meşhur mevzuya dair. herhalde 10 yıl önce bir kez daha yaşamıştım roxy ile beraber, demek ki böyle oluyormuş. peki, anladık mı? hayır.

No comments: