Friday, November 20, 2009

Kürkleri çıkardık


Atina öncesi tesadüfi bir karşılaşma ve sözleşme sonucu bir nebze olsun gecikmeli de olsa yemeği yapabildik: eski rock n' roll günlerinin ağır isimlerinden-aslen R. vasıtası ile tanıdığım - A. , yine o günlerden SJ'den bize geçen ve iyi arkadaş olduğumuz D. ve compagnon'ı B. Sevgi ile yaptığım leziz yemekler, by-pass sonrası eskisi gibi -yemek konusunda- sefa süremeyecek F.A.'nın kadim dostum Sekvotka'nın çok iyi bildiği sandığından çıkarttığım Bordeaux'lar ve tabii sonunda patlattığımız Sicilya etiketli prosecco. Bu kadar mı? Bowie, Moloko, Rage Against The Machine-ama Freedom- vs, Flatline anıları, belli edilmeyen duygusal anlar, çekilen resimler, kolyeler, altın roleks, kürk, bling bling, vs derken çıkmaya karar verilmesi ve çıkarken "aaa kürkünü giymeyecek misin" cümlesinin gazı ile koşup sırtıma kürkümü geçirmem, sakin bir Asmalı Mescit gecesine diye düşünürken geçen hafta kapılarını açmış Maykıl ( ki bu ismi takan ben değilim kendisine, u. söyledi ben de beğendim)'ın ismi güzel-11:11- kendi de güzel mekanına uğrayış, tanıdıkları ve tabii Maykıl 'ı görüp sarılış eski patronum validesine saygılarımı ilettikten sonra ayrılış...

Gecenin ana konusu: eski dostlar iyidir. hazmetmiş insan şahanedir. yeni arkadaşlıklara özellikle de iş vs gibi ortamlarda best friends forever gibi durumlara gerek yoktur. insan kendine benzeyenlerle olmalı. eskiler her daim yanındadır, çocukluk arkadaşlıkları neredeyse en iyisidir. ama onlardan gelen bıçak darbesinin derinliğine de hiçkimse ulaşamaz. Ama evet mümkünse ben sen bizim oğlan kalalım yaşayalım.

1 comment:

d. said...

ahhhh soktayimmm, kurkler giyilmis, sahane!
baskasinda gorsem olmaz ama sana olur...altin rolex de olur, kurk de olur, pul payette de olur...

11:11 guzel isim hakikaten, ayrica bilimsel bir gercek:)
11:11 hayir ben seni asla silmedim, derim ve operim..