Friday, June 12, 2009

Ses hadisesi

Ses garip bir şey. Kiminin sesi güzel, kimininki çirkin, kimininki etkileyici, kimininki fazla baskın, kimininki ise fazla sıradan. Kader işte. Değiştirilemeyecek bir şey insanın sesi.

Geçenlerde çocukluğumdan beri görmediğim birini gördüm. Yeşilköy'den. Ben ilkokuldayken o Mimar Sinan'da sinema okuyordu ama severdi beni, her gördüğünde durup konuşur, sokakta oyun oynuyorsam mutlaka beş dakika oyun oynardı benimle. Kısacası severim kendisini ama yıllardır görmemiştim. Geçen gün otoparkta gördüm, tam da benim otoparkçılarla konuşurken birisi ismimi söyledi. Karşılıklı şaşırmalar filan derken "sesinden tanıdım" deyince çok güldüm.
Yine geçen gece telefondaki bir arkadaşımla "ses" ve "sesin gücünü " konuşunca, bir şey diyemedim. Ve yine dün, daha önce telefonda hiç konuşmadığım ve telefonumu bilmeyen birisini aramam gereken ama ulaşamam sonucunda onun beni bu sefer farklı bir numaradan araması ve direkt olarak "anotherstar" diye açması, benim şaşırmam, nasıl yani diye düşünmem, anlattığımda ise M.'nin " alo dediğinde sesinden tanımıştır" diye yorumlaması.
Bilmem belki de doğrudur. Belki de bazılarının sesi fazla tipik veya o kişiye özeldir, duyunca şaşırmazsın. Olabilir.

No comments: