Monday, June 22, 2009

I kissed a boy

Kendimle "çirkin beğenirim" diye dalga geçsem de ve mesela Sekvotka 'nın filan dalga geçmesine ses çıkarmasam da aslında pek yok öyle bir şey. Hani elbette insanın karşısına çıkan adamların her zaman tipi hayal edilene uymaz ama öyle "çirkin seven" kızlardan değilimdir (ama adım çıkmış bir kere çirkin sever diye, sevmediğime inandıramam kimseyi).
Fakat birkaç tane çirkin adam var ki yüreğim ağzıma gelir resmen. Misal Tricky. Hayatta bu kadar çirkin adam az bulunur herhalde ama bence müthiş seksi ve etkileyici. Ancak bu kadar beğenmemin en büyük sebebi herhalde yaptığı müziği sevmem ve saygı duymam (aman şu saygı meselesi bende ne kadar büyük bir olay).


Cumartesi geceki Tricky konseri çok güzeldi. Belki beklediklerimi istediklerimi çalmadı ama tamamdır benim için konser. Vücudu, adonis kasları ve ve ve ve sırtındaki kürek kemikleri ile yaptığı hareket beni tek kelimeyle bitirdi. 13 yaşındaki hayran gibi konuşsam da yapacak bir şey yok. Kalabalığın içine atlayıp, yanımıza geldi ben durakladım güldüm salak gibi o sarıldı çekti öptü ben bittim. Aynen söylerim I kissed a boy and I like it...
Backstage e geçmek için neler yaptım ama beceremedim. Kimleri aramadım ama kimselere ulaşamadım ama dert değil, I kissed a boy named Tricky.

Müziğinin güzelliğini zaten geçiyorum. For real belki geç dönem şarkılarındandır ama pek güzeldir.



No comments: