Friday, June 5, 2009

Cuma eğlencesi, 11

Saatlerce uyuduktan, kafa izni aldıktan sonra bir cuma eğlencesi diyeceğim ama neredeyse günün aydınlık kısmı bitecek ben hala eğlence derdindeyim (hoş, kimilerine göre hep eğlence halindeyim ya, hadi neyse).

Biri genç diğeri ondan da epey genç iki popüler aktris. Hadi sağdaki Kate bilmem ne her ne kadar anoreksiyanın sınırlarında yürüse de üzerindeki hoş bir elbise. Çok kapalı ama hoş işte. Temiz, iyi, edepli aile kızı elbisesinden hallice. Soldaki ise daha dün çocuk filmi Harry Potter'da yaşını canlandırırken bugün sanki 20li yaşlarındaki bir genç kız gibi. Ki değil. Hal böyle olunca ortaya sorun çıkıyor veya zamanla çıkacaktır. Belki çok ünlü, çok zengin ve çok popüler ama hala neredeyse çocuk yaşında. Bu yaşlarda moda şovlarına davet edilmeler, ünlü tasarımcılar tarafından giydirilmeler, markalara sözcülük etmeler yapılırsa peki ilerde ne teklif edilecek? Kim bilir belki de hiçbir şey. Belki de ilerde bu kadar gündemde kalamayacak, bu kadar beğenilen olmayacak ve ruh sağlığı bozulacak, muhtemelen narsistik kişilik sorunu yaşayacak filan. Tabii bize ne, ne de olsa anası babası düşünecek de yine de üzücü. Ancak ve ancak o üzerindeki kıyafetin üzücülüğü kadar değil. Ya o ne ya? Bir yanda tül var, diğer yanda kesik kesik kumaşlar sarmış her tarafı. Bayağı kötü. Birileri giydiriyorsa ki giydiriyordur epey kötü giydiriyor.
Kim bu insanlar ve neden buradalar? Tek bir sebebi var; gayet basit bir görünüm içerisindeki klas halleri. Soyadları Ferragamo ve Ferragamo'nu bir davetinin sahipleri olarak poz vermişler. Yani para pul şan şöhret bir de iktidar onlarda ama bu fazlasıyla zorlanmamış klas duruş da onlarda. Takım elbise zaten her daim klasik ve klas. Kadının kıyafeti ise tipik avrupalı varlıklı, köklü (hadi asil diyelim) ailelerin kadınlarında rastlanan bir tarz. Şantuk ipekten bir pantalon (veya etek), üzerine beyaz gömlek, belki abartısız birkaç mücevher, belki kolda bir rolex/cartier/raymond weil saat. Ama o kadar. Daha fazlasına pek rastlanmaz çünkü bu varlıklı ve asil dünyada abartılı bir giyim tarzı rüküş olduğu kadar nouveaux riches görüntüsü de verir ve hiç asil durmaz (jamais).
İşte ingilizlerin her ay Vogue'da filan görülen ünlü simalarından. Bilmiyorum bana çok abartılı geliyor. Abartılı gelen görüntüden ziyade sarfedilen çaba. Farklı olmak, değişik olmak, her seferinde fotoğrafta aynı durmama çabası. Yorucu olsa gerek bu kadar çaba ile sanki çabasızmışcasına gibi hareket etmek. Bence kötü de anlamadığım tek bir nokta var; o da çantadan sarkan kocaman kulaklık. Bu ne pardon? Effortless koolness bu mudur yani? Bravo.Donna Karan ve kızı. Bayağı aynılar. Hele burada. Ben ne kendisini ne de markasını beğenenlerdenim. Bayağı sıradan bir tasarımcıdır. Belki alameti farikası da budur bilmiyorum ama kıyafetleri, ceketleri, ayakkabılar sıradan ayrıca da kötü kalitedir. Nedense türk kadını bayılır. Bir Donna Karan'a bir de de Calvin Klein'a (ki onu daha da sevmem). Ama burada kolyesi güzel. Biraz faytonları çeken atlara takılan cinsten uzun ve ağır ama güzel, ama takması herhalde oldukça ağırdır.Aynı parti, Chloe Sevigny, kötü ve gereksiz yere abartılmış bir şapka ama bu kadar ince olabilen birisine yakışacak kısalıkta bir kıyafet. Herkese olmaz ama olmuş gibi gibi. Fakat o şapka! Şu amerikalıların ingiliz asilzadelerine özenmeleri yok mu? Al işte olmamış, ridicule olmuş.
Çok basit ama çok güzel bir elbise. Hem beyaz, önünün açıklığı güzel, ayakkabılar tartışılır ama evet yaz elbisesi olarak isteyebilirim bir tane. Saçlarım da uzuyor zaten.

Aynı partiye giden Madonna ile biter bugün. Tabii kendisi görülen pasta böreklere dokunmadan hatta ve hatta partinin sponsoru Veuve-Clicquot şampanyasına itibar etmeden kendi içeceğini götürüyor. Kıyafeti de partinin "brit" havasına uygun değil. Her ne kadar kendisi kool insan Guy Ritchie ile evliyken İngiltere vadilerinde şato alıp Vogue'a very british very very cockney very green valley pozları vermiş olsa da görülen o ki Manhattan'ı dönmek içindeki amerikalıyı dışarı çıkartmış ve olduğu gibi gitmiş. Kot filan bir şeyler. Ayrıca o güneş gözlüğü kabus! Bizde pazarda, sokakta satıyorlar bu çirkin camlı çirkin çerçeveli Chanel, D&G taklitlerini. Onunki gerçek olsa da görüntüsü gayet sokakta satılanlardan.

Allez, bon fin vendredi!

No comments: