Wednesday, February 21, 2007

Women on the edge of the nervous breakdown



Britney Spears geçtiğimiz günlerde, gecenin bir yarısı, saçlarını Los Angeles'deki bir dövmeci dükkanında kazıttı, haliyle de Beautiful People gündemine meteor gibi düştü.

İşin gerçeği kafasının kazınmış hali ile Britney Spears eni konu çirkin olmuş, ancak bu hareket bir "terapi" niteliğindeymiş zaten kendileri rehab'e girmiş.

Kolay da değil ama onun hayatı şimdi, doğruya doğru (asla kinayeli bir vurgu yok bu cümlede, hemen belirteyim). Daha genç, güzel kız, çok küçük yaşlarda ailesinin hırsı ve fakirliği yüzünden bir yetenek yarışmasından diğerine sürüklenmiş, neticede inanılmaz büyük başarı kazanmış, zengin olmuş, adam olmayan ailesine bakmış, onları adam etmiş, bir de işe yaramaz dansçının tekiyle evlenip iki de çocuk yapmış, vücudu sarkmış (yani o kadar paraya toparlanır da, ne gerek var şimdi narkoz almaya, bıçak altına yatmaya filan) ... kısacası bu kızın bir anda kafayı kazıtması, evlenip kısa sürede boşanması her gece klüplerde sabahlamasının bir sürü nedeni var. Belki de en önemlisi, daha oldukça genç olup, yaşında yaşaması gereken birçok şeyi zorla ona verilen "yükümlülükler" ve "sorumluluklar" gereği yapamamış olmasıdır.

Ailedeki psikolog ben olmadığım için kısa keseceğim psikanalitik tespitlerimi. Sadece, Beautiful People dünyası bu tip davranışlar karşısında rahat bir nefes alabilir edebilir, geçici hevestir.

Kızların vardır böyle dönemleri : saçlar kazıtılır, simsiyah giyinilir, sürekli Nick Cave, PJ Harvey dinlenip içilir, sabahlara kadar gece alemlerinde gezilir, deli kilo alınır ve deli kilo verilir. Sorun yok yani ortada. Nedeni var mı? Yani, bazılarında daha "derin" boyutta olanları vardır da, bazılarında ve çoğunlukla "varoluştur" neden. Ona da alışınca her şey bir şekilde yoluna girer, geçer gider. Ardından, Hervé Leger elbisenin altında Chanel ayakkabılar giyilen günler gelir.

P.S. "Women on the edge of the nervous breakdown" kaçırılmaması gereken Pedro Almadovar'ın filmlerindendir. Biraz eskidir ama yine de keyifle seyredilir.

P.S. 2 Pop mop ama bir nev-i Seren Serengil tadındaki Britney'nin Toxic ve I'm A Slave For You şarkıları da gerek düzenlemeleri gerek klipleri açısından dinlenir, seyredilir.




No comments: