Sunday, November 3, 2013

Never on sunday # the gang is back

sinagog töreni ile başlayan cuma sabahı, koşuşturma ile devam cuma günü, heyecanla beklenen cumartesi, daha bir heyecanla beklenen cumartesi yemeği, belini sakatlayan sevgi abla'nın artık gelemeyecek oluşu ile ortaya çıkan ve yakın zamanda çözülecekmiş gibi durmayan temizlikçi krizi neticesinde temizlik hem de ciddi ciddi temizlik yapma zorunluluğu, koşuşturma, yemek, "bagna cauda acaba herkes yer mi?", akşam 8 itibariyle bir anda herkesin düşmesi, herkesin neredeyse içinde + 1 gelişi, d. aka louboutin & e., i.k. & i. & mira, b. ile gelemeyen a., z. & b., ve elbette en yakında oturup da en geç gelen # 8  ile çoktan başlayan yemek, hemen hemen hiç artmayan yemekler, sağlıklı-sağlıksız her şeyin olduğu yemekler, elindeki double black label ile single malt'lara karşı bu yıl da ezici çoğunluğunu koruyan # 8, lahmacun hediyesi, toto sürprizler, bomba dedikodular, bomba haberler, bomba gelişmeler, atılan çığlıklar, kaldırılan kadehler, buzlukta donup da şaşırtan şampanya ve the gang is back ... ama öyle bebeğim; the gang is back baby! derken sabaha karşı uyutmayan-ama gerçekten uyutmayan öyle böyle değil- kas ağrıları neticesinde kişisel tarihimin sayılı öğlen uyanma seferi, garip bir şekilde -havaya rağmen- sakinlik, huzur, keyif, düzenin mutluluğu, "tamam" hissi, sadece j.s.bach ile gelen never on sunday ...

p.s. iassos tatili filan hariç herhalde yıllardır ilk defa kırmızı ojesiz bir gece oldu, zorunlu oldu, ayağını kıran ve aylardır yatan manikürcünün beklenmesi bunun sebebi oldu.

p.s. (2) ah kool and the gang ve ah o 1969 tarihli şahane ilk albümleri ve the gang's back again şarkısı. ama asıl favorim let the music take your mind.

No comments: