Monday, November 4, 2013

İnadına-hala yaz # 5

Ama gerçekten inadına gibi, hala sarı yaz sıcaklığında, turuncu keyfinde günler ... Kolay değil gündelik hayatta birçok şeye direniyoruz. İster istemez direniyoruz. Öyle sürekli direnişte olmayı çok tercih etmesek de hayatın bir şekilde önümüze getirdiği bu oluyor. Üstelik bu direniş sadece tahmin edildiği üzere ortak toplumsal hayatın yönünü çizen politik aktörlere değil, sosyal hayatın aktörlerine de oluyor. Zorlamaya, ahkam kesmeye, küçümseyen ifadelere, aşağılamaya, kaba saba tavırlara, (fiziksel veya pasif) şiddete, tahammül sınırlarını zorlayan ergen şımarıklığına, cehalete, cehaletten gelen içi boş özgüvene, yaptırımlı tehditlere, adaletsizliğe, gözün içine bakarak söylenen yalanlara, kendine dönüp bakmayıp başkalarını suçlamaya, sevimsizliğe direniyoruz; hem politikanın kurguladığı vergi, fatura ödemeli toplumsal hayatta, hem de her gün dışarı çıkıp yaşadığımız, vakit geçirdiğimiz sosyal hayatta.

Direniş zor şey, cicim! Ama işte hava bugünkü gibi beklenmedik şekilde güzel olunca kıpır kıpır bir şeyler mutlu ediyor keyifli kılıyor insanı.

#direnyatakodası - mutfak camındaki. aynı zamanda cumartesi gecesinin lafı. aynen donan şampanyayı patlatırkenki "mutluluklar falan filan" için lafı gibi.

No comments: