Friday, January 2, 2015

Yeni yılda her şey yeni (?)

" Yeni takıntılı insanoğlu" ... Çok doğru bir ifade değil mi? Dünyanın her yerinde, insanoğlu denilen yaratık yeniye meraklı. Her şeyin yenisini istiyor, yeni günlere, yeni yarınlara, yeni çözümlere ve tabii yeni problemlere inanıyor. Sanki cümlenin içinde yeni geçiyorsa "tamamdır, oldu bu iş" diye düşünüyor. Yeni olduğu takdirde her sorun çözülecek, savaşlar bitecek, münakaşalar sona erecek ve o yeni dünyada hiçbir şey kötü olmayacak; olsa bile eskisi kadar iğrenç olmayacakmış gibi düşünüyor hatta samimiyetle inanıyor. Sanki 40 kere söylerse eski unutulur her şey yeni yepyeni olurmuş gibi. 

Oysa eskiden ve eskinin izlerinden ilerlemeden yeniye nasıl ulaşılır ki? Gerçek ve kalıcı anlamda ulaşılmaz. Ne zaman ki eski ile tamamen barış yapılır, eski silinmeden kabul edilerek geleceğe bakılır ancak o zaman ilerlenebilinir. 

Ama işte, insanoğlu..."Yeni takıntılı insanoğlu"... Hayatında yenileri seviyor. Yeni bir haftada asla uygulayamayacak dahi olsa rejime başlamayı, gelen yeni bir yılda müthiş kararlar vermeyi, yeni bir sevgili ile daha önceleri yaptığı hataları yapılmamış olarak düşünmeyi, yeni bir hayat ile geçmişine sünger çekip onu yaşanmamış kabul etmeyi, yeni bir ev kurarak öncekinde acılarını silmeyi, yeni bir çocuk yaparak yeni umutlar inşaa etmeyi. Ama en çok da kendisine yeni bir ben yaratmayı seviyor. Oooo, muhtemelen en sevdiği de bu! Her seferinde kendisine yeni bir ben yaratıp yeniden doğmayı. Ve bunu bütün dünyaya ilan etmeyi. Hele gelen tebrikler, alkışlar, beğeniler, like'lar...

Bizim dükkan pek yeni değil galiba. Evet, hiçbir şeyin aynı kalmadığının bilincindeyiz de illa yeni takıntılı halimiz yok. Öncelikle geçmiş ile yüzleşip sorunları çözelim, güzelliklerin değerini arttıralın, gerisi geliyorsa gelir zaten. İlla hayattaki her olay, her başlangıç, her döngü neticesi bir uyanış, bir arınma, bir rönesans, bir milat yaşatacak demek değil. Geçmişe, geçmiş ile barışmış vaziyette bakabiliyorsak ne ala...Yoksa olmuşum her seferinde Buddha olmuşum, Gülben Ergen olmuşum, ne farkeder?



No comments: