Thursday, November 20, 2014

" Like" etmenin dayanılmaz etkisi ve iletişim gücü

Günümüz modern zamanlarının belki de en önemli iletişim biçimi "like etmek". Tanıyıp tanımamak fark etmiyor önemli olan like etmek, iletişimde kalmak, ilgilendiğini göstermek. Özellikle de tanıdıklar, arkadaşlar, iletişim halinde olunanlar için like etmek ama aslında like edilmek çok daha önemli. Herkesin beğendiği veya onlaca "like" ibaresinin görüldüğü yerde asıl gelmesi gereken isimlerden gelmeyince bozulmalar, tepkiler, benzer şekilde "zor beğenen" karşılık vermeler yaşanıyor. İşte o zaman işler iyice komikleşiyor, garipleşiyor, yabancılaşıyor, uzaklaşıyor. 

Bu like meselesindeki bir başka ilginç durum ise ilişkilerin ilerlemesini çok kolaylaştırması. Elbette her türlü şarkıcı türkücü Hollywood yıldızı ile iletişime geçmeyi kafadan atlayıp (hatta kendini onlardan biri, onların arkadaşı hatta hayatları hakkında ahkam kesme lüksüne sahip olma sanrısının) kişinin kendi sosyal ilişkileri için de iletişimi epeyce kolaylaştırmasına geliyorum. Konuşmaya gerek yok, arayıp bir şey söylemeye gerek yok, nasıl olsa "like" ediyorsun yani iletişimdesin yani bir şekilde aranızdaki ilişki yürüyor, bir şekilde karşındaki ile ilgileniyorsun ve hatta ilgini ve alakanı ondan gelenleri "like ederek" gösteriyorsun. Başka bir şeye gerek var mı? Bu kadar basit. Bu kadar şahane. 

Like üzerinden en güzel ilişkiyi yaşamayı öğreniyor insan. Konuşmaya dahi gerek duymadan. " e like ettim ya" neden arayayım

P.S. Resimler altındaki "çok güzeliz", "çok şahaneyiz", "benim güzel evim", "benim müthiş yemeğim", "benim harika çocuğum", "benim topmodel karım/kocam", "benim ultrasonik kahve makinem", "benim uzay mekigi arabam", "benim über mercekli fotoğraf makinem", "benim antik kitap koleksiyonum" vb spastik tanımlamalara yazacak fazla bir şey yok. Her şey gayet ortada işte. Tam anlamıyla ebediyen, sonsuzca kadar "unlike" bir durum...


No comments: