Monday, November 26, 2012

Never on sunday # 11

yağmurlu perşembe, amerikan, tüm gün amerikan, b. & t. derken + 1can, kalabalık, uzun zamandır görülmeyenler, koridor penceresi önünde mini zirve, iddia peşinde trilyonlar peşinde seçilen rakamlar, kötü büfe döneri pişmanlığı, garipliklere, farkedilmişliklere tekrar tekrar şahit olunuş, mezzaluna, g.g.& çetesi, çok özlediğim t 'nin de uğraması ile giderdiğim hasretim, paylaştığım hissiyatım, hayatım; cuma ile gelen erken mesai, erken mesaiyi gecenin bir yarısı göndereceğim mesaj ile ekeceğimi sanan g.g., soğuk ama güneşli hava, gökkuşağının gözüktüğü hava, fantastik şekilde yer bulunabilen karaköy lokantası ve gey kapılım z., big sister e., (tekrar ve yeniden) uzun zamandır geçirdiğim en güzel, en keyifli, en huzurlu akşam yemeği (# 8 ile olanlar hariç. o taraf forever peace zaten), gece "bekleme" mesaisi, güneşin yükseldiği cumartesi, mutluluk, oradan oraya, korkunç trafik, korkunç trafik bıkkınlığı,  juno ve bir anda herkes ve herkesi bir anda aynı yerde görmenin afallatıcı hali, sekvotka, strasbourg a., g.g.& h., masayı sürekli mum ışığı ile romantikleştirme çabasındaki sekvotka ve iğrenç anılar serisinin dillenişi, kahkahalar, hayvani iştah karşısındaki fantastik yorumlar, geceyarısı james bond, gayet tatminkar james bond, gece 4'deki soğuk, never on sunday hali, yemeği, high fidelity keyfi, ruhu ver thanx 4 everythin' ... 

p.s. cuma gecesinin asıl bombasının yemeğe giderken yere kapaklanmamı atlamış olamam diye düşünüyordum ki ... gayet güzel vaziyette giderken hem de evden çok yeni çıkmışken hem de telefon ile konuşuyorken bir anda uçmam, ufak çaplı bir faciaya dönüşmeden atlatılsa da biz faniler bazı olaylara ne diyeceğimizi biliyoruz. geçiyoruz. korunuyoruz.   



 

No comments: