Saturday, November 17, 2012

Cool mu, özgüvenli mi, her ikisi de mi yoksa...?

Televizyon dünyasının yeni popüler isimlerinden. Ama akıllı, ama yaratıcı, ama farklı ama cool olanlarından. Prototip değil, sarışın değil, yanık tenli değil, uzun saçlı değil, incecik değil. Hele o "incecik mükemmel vücut" durumu Lena Dunham 'da söz konusu değil, olmadığı gibi balık eti filan bile değil bir de bildiğin chubby. Velhasıl kendisinin bu mükemmel olmayan vücuduyla chubby olma hali yükselişini engellemiyor ve özgüvenini yok etmiyor.

Oysa her cool gözükenin özgüvenli olmadığını bilmiyor muyuz? Frankie halleri gibi coolluktan çatlayacak, patlayacak vaziyette ortalıklarda dolaşıp aslında ne kadar özgüven eksikliği içerisinde oluşunu yaşamadık mı? Veya pek özgüveni yüksek olanların cool olmadıkları gerçeği yok mu? Arada bir denk geliyor birliktelik. Veya gelmiyor. Sadece " I like to fake it fake it" çıkıyor ortaya.

HBO'nun sentetik dizisi Sex & The City 'yi yerinden yıkan Girls 'in yaratıcısı, oyuncusu Lena Dunham New York'ta gayet önemli bir ödül töreni gecesinde kendi ödülü neticesinde yaptığı konuşma esnasında sahnede tüm gözlerin onun üzerinde olduğu çok da ince olmadığı, mükemmel olmayan vücuduna giydiği yanlarından hafifçe fazlalıklarının taştığı elbisenin altında seçtiği dore renkli şahane topuklu ayakkabılarını çıkartıp konuşmasına öyle devam etmiş. Alkışlar içerisinde. Mutlaka kendine ait özgüven kaybı yaşadığı anlar, günler, kendini çirkin bulduğu zamanlar vardır ama belli ki özgüvenli, kendisi ile barışık, başkası özellikle de bir erkek ile şekillenmeyen genç kadınlardan kendisi. Oh be! Bu cool ve özgüvenli hareketi sebebiyle aynı dünyayı paylaştığı daha parlak daha ince daha güzel gözüken hemcinslerinden nefret yüklü bakışlar almış, etrafına özgüveningen gelen bir rahatsızlık hissi yaymıştır. Ama belli bir kesim için ise oh be! yürü be! 

Bir de beraber olduğu ile şekillenen ridikül olma eşiğindeki kadınlar var ki ... oy oy oy! "kocasını çok seven kadınlar" gibi. Fuket gönderdi bu blogu ama o başlıktan o icerikten ben yazan adına utandığımdan yazamıyorum şuraya. Bunlar bir de öyle resim çekilince Meltem Cumbul gibi tek taş yüzüğü gösterirler utanmadan. Başkasının özellikle de bir kadının hemcinsi adına utanmak çok üzücü bir şey.

p.s. her şey bir yana stiletto çok giymek güzel ama çok sıkıcı bir şey. verdiği acı da cabası. sahnede değil de düğünlerde ilk 1 saat sonrası benimkiler çıkar, dans pistinde çıplak ayakla dans ederim, hiç umrumda değil. biliyorum, gülen oluyor, garipseyen oluyor, eğlenceli bulup çaldığı sahneye koyan oluyor ama yapacak bir şey yok yapılan şeyin herhangi bir amacı yok. sadece bugüne kadar böyleydi, bundan sonra da değişmez herhalde. uzaklaşmak en iyisi.







No comments: