Saturday, May 5, 2018

Çirkinliğin Anatomisi

Pek sevdiğim dükkana az uğrasam da, buranın amacı belli, ruhu belli: Hafiflik, keyif, mutluluk...Çirkin insan, çirkinlik filan hiç olmasını istemediğim şeyler. Gel gör ki yaşanılan coğrafyanın çirkinliği ve leşliği bok çukurundan hallice olunca insan kimi zaman engelleyemiyor çünkü ecnebilerin dediği gibi, "because it's there" yani orada, artık görülmeyecek bir yerde değil, her şey apaçık ortada.

Kendisine duygularımı, kendisi hakkındaki öngörülerimin doğru çıkmasını daha önce yazsam da geçen günkü devasa çirkinliği; o kadar vahim, o kadar leş, o kadar çamur ve o kadar ezik ki... Aslında insanların kendi çabalarıyla bu kadar düşebildiğini görmek üzücü bir şey. İşini yapan bir profesyonelin üzerine, milli destekli balon bir özgüven ile yürümek? Neden? Neden bu kadar eziklik? 

Dışardan göstermeye çalışılan Türkiye'nin mış gibi mutlu hayatlar serisinde aslında hiçbir şey yolunda gitmiyor değil mi? Topluma gösterilmeye ve kabul ettirilmeye çalışışan her mutluluk, gurur, başarı o denli sahte ki, oyuncuları durumu nasıl yöneticeğini bilmiyor. Unutulan şey şu ki; insan beşeri bir varlık ve her an beklenmeyeni yapabilir, talimatların, baskının dışına çıkabilir, tüm bu zorlama gösterişlerin ağırlığı ile ruhsal çöküntüye girebilir.

Kolay değil, insanların kendisiyle dalga geçtiğini duymak, eski itibarını görememek, doğup büyüdüğü eski takımına bile geri gelememek. 

Daha da vahimi dünyada milyonlarca çocuğun sahip olduğu gibi doğal bir spor yeteneğine sahip olup onu istikrarlı antrenman, fiziksel ve ruhsal gelişim ile ilerletememek, popülerliğin şımarıklığı ile şişen egoyu bir de meşhur Ortadoğu tembelliği ile taçlandırarak balon gibi patlamak..!

Zamanında gazı verenlerin veya yancı loser entourage'dan kimsenin uyarmaması da acıklı. Oysa hayatın öğrettiği basittir: Hayatta kim olduğun ve ne kadar güçlü olduğun hiç önemli değil çünkü bir gün herkes doğası gereği yere düşer. Önemli olan bu düşmenin kendisi değil, düşüşün şiddeti ve düşülen yerden nasıl kalkıldığıdır

Epic fail hayatında başarılar... 

P.S. En bombası da fotoğraflarda agresifler kralı Emre'nin araya girip sakinleştirmesi olmuş.

P.S. (2) O kadar mutluyum ki, çok sevdiğim futbolu Türkiye'de seyretmeyi, takip etmeyi yıllar önce bıraktığım, Lig TV'imi iptal ettiğim için. 

P.S. (3) Daha da kişisel girersek tanım da yaparsak; gerçek hayatta tanımaktan, yanında yürümekten, aynı masaya oturmaktan utanç duyuran bir tip. Sevenlerine hayırlı olsun.  



No comments: