Monday, July 27, 2015

It's all about the "iktidar"


Tamam, elbette başlığın referansı It's All About The Benjamins ama artık bizdeki durum benjamins'i geçti, Atlantik'ten koptu, stratejik derinlikte çöktü kaldı. Bir de üstüne 7 Haziran'daki seçimlerin hüsranı gelip koltuğun, iktidarın elden gidip de Pandora'nın kutusunun açılmasını hızlandırınca elbette bir şeyler yapmak, yeni acılar yaratmak, nefret kusturmak lazımdı. E oldu da! Geçen pazartesi bombalar patladı, onlarca genç insan öldü, yürekler acıdı, ruhlar çöktü, ülke iyice çirkinleşti, böğürenler anırmalarına o sinsi mutluluğu kattı ve koltuk peşinden, iktidar peşinden yazılan kötülükler büyüdükçe büyüdü. 

Yok, eğlence mutluluk kahkaha keyif bize haram. Kendine bakmak, biraz olsun kendini düşünmek, naifçe hayal kurmak filan bizim buraların işi değil. 

Büyük Çirkinlerin yönettiği küçük çirkinler topluluğuyuz, işte. Bu kadar. 

Oysa eğlenceli şeylerden, komik yaşanmışlıklardan bahsedecektik geçen hafta. "Evde Magna Carta" deyip gülecektik, gittikçe artan havanın sıcaklığın, nudist olma arzumdan ve tabii her sıcaklarda yaşanan geleneksel "evde havuz kurma" hayalimden bahsedecek dalga geçecektik. Nein! This is Türkiye ! Değil gülmek nefes almak bile lüks. 

İnsanoğlundan hoşlanmadığımı bir kere daha anlamış olduk. Hele hele kişisel kara listem bir nevi "hate list"im iyice uzadığını gördüm. Ama yine de hayata, politikaya, ilişkilere, siyasete dair havalı havalı atıp tutup da kendi hayatında bir bok yapamayan "hayaller Paris gerçekler Eminönü" insanları var ki onları itina ile dalga geçtikleri o listeden ayrı tutuyorum. Naparsın, biz bu kadar bir şeylere karşı haysiyetle direnirken, onlar da atıp atıp tutamamanın, ağzından çıkan sözü ayakların takip etmediği hayatların gülünç örneği olsunlar bari...

Ahhh...Nerede şimdi o basit, eğlenceli, kızlı erkekli, bikinili, cintonikli, şampanyalı, nudizm merkezli yaz temalı bol dedikodulu günlerden bahsedilen, tiril tiril summer breeze blog yazılarının yazıldığı yıllar...?


No comments: