Uzun zamandır fişi çekmeyi bu kadar istememiştim. Hem de çok uzun zamandır böyle bir isteğim yoktu. Belki yarın, öbür gün yine olmayacak ama bugünlerdeki isteğim bu yönde. Her şeyin fişini çekmeyi. Kendimin dahil.

insanın içinde bazı şeyleri bırakması kötü. birilerine bir şekilde sinirlenmesi, bunu içinde tutması daha da kötü. çoğunlukla düşündüğümü söylesem de bir yerden sonra artık daha fazla kırmamak, canını acıtmamak için çenesini tutanlardanım. hele hele en yakınlardakine her günkü densizliğim ve olmayan " sessiz, fönlü saçlı iyi aile kızı" görüntüme beklenmedik şekilde kendini tutanlardanım. kabus gibi değildi ama uğraştırıcıydı, yorucuydu. hemen uyanmak, evinden, eşyalarından, manasız hızlı hareketlerinden kurtulmak istedim. rüya olduğunu görmek rahatlatıcıydı. sakinleştiriciydi. ama olayın çözümü yok galiba. gitmiyor. gidecek gibi de durmuyor. gittiğini düşündüğüm an yine karakteri ile karşıma çıkıyor.
hala paris 'ten dünüşün zorluğu, hala paris'i konuşuyor olmak, hala paris'i hissediyor olmak, hala abbesses-montmartre, "18 bizimdir" diye düşünüyor olmak ;
