Thursday, November 1, 2007

İstem dışı davranışlar

Bazı hastalıklar sebebiyle kontrol edilemeyen davranışlar varmış; bağırmak, küfretmek, fevri şekilde sinirlenmek gibi. Ağlamak da bunlardan biriymiş, bugün doktorum kendisine "geçen gün şekerim düşüp soğuk terler dökmeye başlayınca gözümden yaşlar geldi, yanımda da başkaları vardı çok utandım" deyince böyle söyledi. Olurmuş işte, ağlayan da olurmuş, ana avrat küfreden de.

Şu geçen yıla kadarki halim öyle ağlak filan değildir. Bilen bilir (mesela r.) hiç ağlak kız tipi değilimdir, durduk yerde ağlamam, bazı olaylara ya da filmlere filan hele hiç ağlamam ama ne olduysa 2006 yazında oldu, katrina fırtınası gibi bir şey çarpıp geçti beni, ota boka ağlayan bir tip oldum (bu konuda mümkünse bilen tanıyan konuşsun. öyle her şey aşka, böcek meselesi sanılmasın). İşin boktan kısmı ise ne zaman geleceği belli olmuyor bu fırtınanın. Kimi zaman bir sebep varken kimi zaman durup dururken. Son zamanlarda iyice geçti ama bu fırtınanın önemli bir sebebi de muhteşem "şeker" durumum imiş. Bu gayet ilginç bir durum çünkü en son ne zaman gerçekten bir şeye üzülüp ağladığımı hatırlamıyorum. Oldukça uzak geliyor o ân, ama ağlıyor muyum? Evet ama gitgide azalan, biten bir vaziyette yani eski demir leydi günlerim yakındır, bir de ilaç alırsam herhalde daha da çabuk bitecek.

Hazır "ağlama" hadisesi ile girmişken konuya gerçekten ağlamak ile de bir şeyler söyleyeyim (tutan mı var?). Az önce bir şeye sinirlendim, gerekli gereksiz tartışılır ama sinirlendim, hiç hoşlanmadım, bana göre hataydı, ucuzdu. Kendimce bir gerildim ve bir şeylerin göz pınarına geldiğini farkettim. Farkedince hemen toparlandım çünkü hissettiğim üzüntü, hüsran ya da acı değildi; sadece sinirlenmiştim. Demek insan sinirden de, hırstan da böyle anlık duygu yoğunluğu, fışkırması yaşayabiliyormuş. Neyse bitecekmiş şekerimi kontrol altına alınca böyle fışkırmalar, püskürtmeler.

Bir de nasıl çirkin olurum ben ağlayınca... Aman yarabbim. Nereden mi biliyorum? Aslında gayet rol yapabilen bir insan olduğum için aynaya karşı da ağlamışlığım vardır neye benzediğimi göreyim diye. İşte o zaman gördüm, şişiyor sanki bir anda yüzüm, burnum ve dudaklarım kızarıyor, şapşal bir görüntü alıyorum. Gören gördü işte bugüne kadar, bundan sonrası için arkası yarına bekleriz...

No comments: