Yıl sonu yaklaşıyor, Manhattan'da charity faaliyetleri artıyor, herkes katılmak, kendini yeni elbisesi ile göstermek için yarışıyor. Ancak ben böyle bir şey giyip değil davete sokağa çıkmazdım. Aman yarabbim! Gerçekten her şey para pul değil bu dünyada. Bak işte olmayınca olmuyor bazı şeyler, sonradan zevk kazanılmıyor. Bu kadın da bir şey, new yorklu bir socialite cinsi bir şeydir ama çıkaramadım yine.
Şu salak, kısa boylu Tom Cruise ile beraber olduktan sonra ezilen, değiştirilen kadındı, şimdi yeni saçları, çocuk filan, ben derim ki önü açık. Tek falsosu kızı ile aynı saç modeline sahip olması. Bu kötü işte. İlerde aynı giyinme riskleri mevcut. Neticede güzel şey insanın çocuğuna benzemesi, çok itiraf edilmeyen duygulardan biri de bu değil mi çocuk yaparken. "bana benzeyen benden bir tane daha" düşüncesi. Valla benim düşüncem bu. Daha yapmadım da yaparsam bana benzemesini temenni ederim. Benden bir tane daha. Geçen gün J.R. "senin çocuğunu, o halini çok merak ediyorum" diye . Ben baştan söylüyorum işte "benden bir tane daha", var mı dahası? Tom Cruise'a dönersek kısaca "kısa boylu karşı cins bir komplekslidir, garip bir eziklikleri, acayip ruh halleri, alınganlıkları vardır" deyip bitireceğim. Ayrıca şu anda saçlarım aynen böyle, pek beğeniyorum.
Güzel kadın, kötü kıyafet... O kurdele ne allah aşkına? Kim veriyor bu fikirleri? Charlize Theron da Oscar Töreni'ne boynunda kafasından büyük yeşil renkte kurdele ile katılmıştı, alay konusu olmuştu "köylü güney afrikalı" diye. Kurdele olabilir de boyut diye bir şey var şu hayatta. Söylüyorum her şeyde "size does matter".
Bu cuma da biter gider dükkan kapanır (aslında bu cuma dükkan daha erken kapanacaktı ama that's life)
No comments:
Post a Comment