Yeni yıl ile beraber her şeyi silip yenilerine başlamak gibi bir adet oldu blog'da; ps'ler de öyle olsun, sıfırdan hayata geçirilsin.
*
Yazmamışım kaç gündür, şimdi de "yazsam mı" diye düşünmüyor değilim. Daha önceki seferler gibi fevri bir tepkiden, bir inat hadisesinden değil. Yoksa konu eksikliğinden filan da değil maşallah sansasyonel olaylar da oluyor, beklenmedik şeyler de gerçekleşiyor da bilmiyorum, bilemedim, öyle işte.
*
alt başlık: saç bandı
Sabah bir şekilde beğenmedim saçlarımın halini ve saç bandı taktım. Her zamankilerden değil biraz daha farklı bir şey; siyah saten kurdele gibi alttan bağlanıyor filan. Hani doğum sonrasında kadınlara kırmızı saten kurdele takarlar, öyle geldi bir anda çok da güldüm kendime ve yüzümdeki masum ifadeye.
Hafta sonu iki alt katıma hırsız girmiş. Benim sabah 6'da geldiğim gecenin sabah 4'ünde, yani 2 saatle kaçırmışım hırsızı (rezalettt!). Ben de inip geçmiş olsun demiş, Yeşilköy'den ayrıldıktan sonra hiç ilgim olmayan komşuluk ilişkisi yaşamıştım. Meğer iki alt katımda ben yaşlarında iki çocuk oturuyormuş, yalnızlarmış, bekarlarmış filan (bunları da nedense beni çok seven, efsane'den sonra benim gibi kızın evlenmemesine çok üzülen diğer komşu söylüyor). İndiğimde de yine akşamın bir saatiydi ve yine çıkacaktım ve yine giyinmiş ve bedroom eyes vaziyetindeydim. "geçmiş olsun, aa nereden girdi, bence alarm taktırın" gibi gereksiz cümlelerden sonra ben zaten çıkmış, ertesi gün de kayıplara karışmıştım.
Sabah masum hatta immaculate conception ifadem ile otoparka doğru yürürken yanımda siyah bir araba durdu, siyah camı açıp, siyah paltolu bir genç-adam "günaydın" dedi. Ben ne bu mafya tipli hareketler filan diye düşünürken meğer benim "geçmiş olsun" dediğim komşuymuş. Nereye gidiyorsunuz bırakayım isterseniz yok arabama çıkıyorum sağolun vs derken çocuk patlatmaz mı "saçlarınız yakışmış çok masum gözüküyorsunuz" cümlesini ve ben bittim bir anda. Masum gözükmek ne demek ya? Of hiç de sevmediğim şeydir böyle domez, masum ifadeli kız olmak.
Hazır immaculate conception filan demişken karşı cins komikliği anlatayım da tam olsun. Eski arkadaşımdır, severim, çok eğlenirim. Bana göre tek falsosu o takımlı olmasıdır. Geçenlerde baba oldu. Okyanusun diğer tarafında, kocaman gökdelenler şehrinde doğan bir kız, bir erkek ikizleri var şimdi (tüp bebek, bol para, bakıcılar, en güzeli çocuklara oranın vatandaşlığı vs ). Ben isim olayına takık vaziyetteyimdir. Bazen ebeveynlerin çocuklarına koydukları isimlere inanamam, aaaaaa filan demekten kendimi alamam. Çocukların isimlerini sordum, kızınki sıradan bir çicek ismi şimdi unuttum bile ama oğlanınkine resmen inanamadım.
anotherstar- hayır gerçekten çocuğa bu ismi vermedin değil mi?
d. - verdim valla. aslan benim oğlumun ismi
anotherstar- ya hayır ya çocuğa aslan ismini koymuş olamazsın
d.- koydum bile yazdırdım nüfusa aslan diye. ayrıca kıskanma sen çocuğuna asla kanarya diyemeceğine göre yine öne geçmiş oldum.
Çok komikti hali aslan aslan diye. Ama aslan oğlum dese de gönlü kıza kaymış bile. Evet babalar kızlarını ayrı severler.
No comments:
Post a Comment