Tuesday, January 22, 2008

Boy boy karşı cins

Bazen bazı şeylerin hiç önemsenmediğini düşünürken birden nasıl önem kazanıyor, davranışların sebebi olarak ortaya çıkıyor.


Karşı cins denilen şey zaten yeterince farklı ve karmaşık iken bir de buna acayip davranış biçimleri girince iyice feci bir şey çıkıyor ortaya. Bilmiyorum erkekler kendileri bu durumdan haberdar mıdır ama kısa boylu erkekler nedense daha bir kompleksli daha bir salak oluyorlar (kadınlarda da çirkin kadında ortaya çıkar bu durum) . Of yani! Nedense bir iktidar, bir otorite, bir hakimiyet kurma ütopyası içerisinde yaşıyorlar ve bu hırçınlık, küstahlık ve hırs olarak tüm gözeneklerinden fışkırıyor. Ben önemsemediğim insanı görmem, farkında olmam ama ne yazik ki gündeliğimde karşıma çıkınca bu kısa boylu erkek hırsını her şekilde görmek durumunda kalıyorum.

Elimde kalabilir kendisi. Zaten benim kadar bir şey (yani erişebileceğim bir boyda kendisi) sonuna kadar dayanabilirim. Karşısında güçlü, kuvvetli olduğumdan değil, sadece inatçı olduğumdan dayanabilirim yoksa serer beni iki seksen yere (ama gerekirse sevdiğim insan çirkin ama karizmatik erkek b. ve kadim dostum sekvotka'ya dövdürtürüm).

Biraz biliyor tanıyor beni, ben olsam bana bulaşmazdım. Öyle bir şey yapacağımdan veya uğraşayacağımdan değil. Ne yaparsa yapsın, gücünü test etsin, kimin üzerinde hangi otoriteyi deneyecekse denesin ama bende yapmasın. Kötüdür benim arkadaşlığımı, yakınlığımı yaşadıktan sonra yine benim "bakıp da görmeme " durumumu yaşamak. Acıtır.

Yaşasın uzun boylu erkekler...(şöyle uzun, selvi boylu bir kız olamadım ki tepeden bakayım insanlara...)

No comments: