Thursday, May 10, 2007

Storia della bellezza

Bize "Güzelliğin Tarihi" adıyla çevrilmiş Umberto Eco'nun geçen sene Doğan Kitap'tan çıkan kitabı. Tarih öncesi çağlardan günümüze kadar gelen bir zaman diliminde "güzellik" kavramını ince bir şekilde detaylandırılmış bir araştırma şeklinde anlatıyor.


Güzel nedir, kime göre güzel, kime göre değil, eskiden güzel olan bugün güzel değil mi...?


Geçen gün bir mekanda benden en az 7-8 yaş büyük bir kız arkadaş ile karşılaştım ve "naber nasılsın" sohbetlerinden sonra "gel seni nişanlımla tanıştırayım" diyerek kolumdan çekti ve giderken de beni benden alan cümleyi telaffuz etti: "bak o yakışıklı benim nişanlım". Allah allah, insan neden böyle bir laf söyleme gereği duyar ? Ne diyeyim şimdi ben buna? Allah sevdiğine bağışlasın (biir), bana göre hiç yakışıklı değil (ikiii)... Çok gereksiz bulurum böyle lafları, cümleleri. İnsanın beraber olduğuyla gurur duyması, beğenmesi çok güzel şeyler, hiç ama hiç itirazım aksine taraftarım ama bir kızdan "bak o yakışıklı benim sevgilim" gibi bir laf duymak nedense bana garip geliyor. O anda içimden "başka sıfatın yok mu senin" diye sarsmak geliyor o insanı.


Ayrıca güzellik, yakışıklılık, estetik gibi konular göreceli kavramlardır. Ona göre güzel bana göre değildir, vice versa. Ve bu, öyle iddalı konuşulacak konulardan hiç değildir çünkü o beğenmiş bir kere, artık kimseye bir laf etmek düşmez. Yine de uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımı görsem ve sevgilimle tanıştırmak istesem böyle bir cümle kuramam, kuramadığım gibi kurmayı aklımdan dahi geçirmem. Sorarsa anlatırım uzun uzun daha dur destur demeden ama böylesine kişiliksiz bir cümle...(kız da düzgün hoş bir kız bu arada, hatta zamanında sekvotka çok beğenirdi, tarafımdan partilere çağırtırdı).

whatever...


30 yaş olgunluğu yalan sanıyorum çünkü bazı konulardaki tahammülsüzlüğüm baki gibi gözüküyor.


Bari komik bir güzel (?) ile bitireyim güzellik konusunu...

Şu kız, şu resim bir fecaat. Öncelikle bu kız ne renk anlayabilmiş değilim. Irkçılıkla alakası yok sadece o derinin rengini çözemedim. Ayrıca o boob job'ın size'ı kaç? Bunu beğenen karşı cins çıkar mı (çıkarsa da ben tanışmayayım). Ve o kırmızı rujun sakil duruşu nedir ya? Bizim de var kırmızı rujumuz ama ihtiyatlı sürüyoruz, her kıyafetin, her ten renginin üstüne olmaz kırmızı ruj, en ufak falsoda konsomasyona 5 var olur (bu kadar söyleniyorum ama öyle "kız beğenmeyen" kızlardan değilimdir, güzel güzeldir, "güzel kız" diye söylerim de, sevgilime "bak" diye gösteririm de. ve en önemlisi çirkin veya güzel olmak çok elde olan şeyler değildir, neticede doğuyorsun ve seçmediğin bir beden&yüz ile yaşamak durumundasın. o yüzden de insanların fiziksel özellikleri ile dalga geçilmesinden hiç hazzetmem, hiç hoşlanmam. ne var ki "gülünç"-ridicule olmak kişinin elinde olan bir şeydir, bilerek gülünç olmayı seçiyorsa kıçımla gülerim, kimse de engelleyemez).


Sabah sabah bu kadar...

No comments: