Sabah 7 buçuk bile değil, çalan telefonda Sekvotka..."sultanım oturmuşum lounge'da uçağa binene kadar biramı içiyorum, yeme-içme bedava, karşımda Radikal'e gömülmüş bir Bülent Eczacıbaşı, seni arayıp da gecenin devamını anlatayım dedim"...
Ne desem, seviyorum işte, kadim dostum kendisi. Yalnız anlamadığım şu; uyumadan havaalanına gitmesine ve bir dünya dönüyor olmasına rağmen hâlâ nasıl Fener'e küfredecek enerjiyi ve algıyı buluyor ona şaşıyorum.
Uyandım artık...
No comments:
Post a Comment