Sunday, May 13, 2007

Celebration, part II


Şu pastayı görünceye kadar uzun zamandır bu kadar şaşırdığımı, duygulandığımı hatırlamadığımı farkettim.
Evet, bu bizim 4'lünün bu akşamki kutlama için yaptırdığı pasta ve mumun üzerinde durduğu Sahibinin Sesi etkiketi üzerinde Anotherstar yazıyor... Gece, yemek, çok güzeldi ve sonlarına doğru M. B. ve R. 'nin hareketlenmelerinden pasta organizasyonunu tahmin etsem de bunu kesinlikle beklemiyordum. Pikap şeklinde plak ve anotherstar yazan pastam oldu ya, ne kadar etkilendiğimi yazsam söylesem azdır bundan sonra. Buna ek olarak bizim 4'lü şampanyayı da düşünmüş. Tabii ben bunların üzerine artık bütün koolluğumu bir kenara atarak gözyaşlarımı bıraktım aksın (kız olmanın avantaji, ulu orta ağlanabiliyor olması).
* Arkadaşlarım gerçekten beni tanıyormuş, bu gece bunu gördüm. Lapsus Clavis pek bir Audrey Hepburn hediyelerini düşünürken prenses tacını ihmal etmemiş. İşin komiği M. de "pek sever, pek ister" diye bana taç almış. Ve daha bugün "keşke taç alıp taksam kafama da bloga taçlı bir resmimi koysam" diye düşünürken arka arkaya iki adet prenses tacına sahip olmam bana yine "keşke şu hayattan başka şeyler isteseymişim" düşüncesini hatırlattı (benzer bir durum isaac hayes dileğimde olmuştu). Asıl mutluluk verici olan, gelen herkesin doğum günü bu olmazsa olmazı baskısı yaratan hediyelerini düşünerek, özenle seçmiş olmalarıydı. Zaten bence insana sevdiğinden, dostundan gelen asıl hediye de budur ; düşünülmek, özenilmek, çaba sarfedilmiş olması. Yoksa o onu almış, bu bunu almış, cidden boş işler.
* Medeni eski sevgili mevzusunda yaban ellerde Demi Moore & Bruce Willis varsa bizde de valla Efsane ve Anotherstar var. Yemeğe Efsane de katıldı, pek şirin ama pek bir ex idi. Gerçekten başka hayatlara, başka yönlere ilerlemişiz. İnsan taşları kafasında bir yere oturtuyorsa medeniyet adına hiçbir zorluk olmuyor. Aksine istenilen şey, o kadar zaman değer verilenin bundan sonraki diğer hayatında mutlu olması. Zaten asıl önemli olan da, o hayatın artık diğer hayat olduğunu idrak edebilmekte.
* Yemek sonrası gidilen Klub Karaoke'ye "A. hanım nerdesiniz, herkes sizi bekliyor" gibi bir karşılama cümlesi ile girildi. Gerçekten de herkes gitmiş ama parti sahibi ben, biz, koca grup yokuz ortada. Mu. çok sinirlenmiş olmasına rağmen yine de affetti beni.
Bitti, bitti 40 gün 40 gece kutlamalar... Herkes rahat bir nefes alabilir, nefret duyguları dondurulabilir bir süreliğine. Ben de dönüyorum rutin, sıradan hayatıma (???)

No comments: