1942 yılı...
Albert Camus, L'étranger (Yabancı) adlı romanını yayınlıyor. İlk satırlarda, ilk sayfalarda çok etkileyici olmasa da okuyucuyu yavaş yavaş, kayıtsızlık, ilgi, toplumsal ve ailevi bağlar ve bunların birey üzerindeki etkisi, hatta baskısı ile içine çeken bir roman.
Bazen insan yabancı hisseder kendisini. Her şeye, hatta kendisine dahi yabancı gelir, tanıyamadığı anlar yaşar. Çevresindekilere, en yakınlarına, yaşadığı şehre, semte uzak hisseder.
Akşam akşam Cumhuriyet yine coşmuş bir vaziyette ve yine kalabalıktı. Taksilerden inen süslü insanlar, dizilerin yıldızcıkları gece sortie'sine bizim Cumhuriyete gelmişler, her tarafı doldurmuşlar, oturacak soluklanacak yer bırakmamışlardı çevrenin asıl sakinlerine. Bir anda daraldım, taşınacağım buradan dedim (buna kendim dahi inanmasam da arada bir söyle(n)mek iyi geliyor).
Hazır Camus ile başlamışken onunla bitsin. Çok anladığımdan değil, sadece sevdiğimden dolayı oldu olacak futbol olsun.
3o'lu yılların Cezayir'i ve işte futbolsever filozof, yazar ve kaleci Albert Camus (en önde kasketli olan kendisi) .
P.S. K 4 U-seviyorum
No comments:
Post a Comment