Sunday, May 13, 2007

La vie en rose

alt başlık: top yuvarlak
Gerçekten şu hayatta her an, her şeyin (iyi/kötü) olabilme ihtimalinin varolmasını seviyorum. Kendini bırakmış, çökmüş, yüreği sıkışan, "bitti" diye düşünen 2 karşı cins + 1 kızın 15 dakika sonra koltukların üzerinde bagırıp çağırıp zıplaması, telefonlara sarılması. Budur işte... Bu yüzden futbol güzel, hayatın her an şaşırtabilen ihtimalleri güzel. Yoksa öyle sanıldığı gibi, la vie en rose bir hayatım yok, aksine reality hurts ama bunun için ağlamayı sevmiyorum, o kadar.

No comments: