Thursday, February 18, 2010

Sabah sürprizi: cebimdekiler

Saten bluzumsu pelerinimsi garip bir şey giydim sabah üzerime. En son Atina'da Katerina'nın düğünde parlak yanar döner sansasyonel elbisemin üzerine geçirmiştim ki, işte aylar geçmiş üzerinden bir daha da dokunmamışım dolaptan çıkarmamışım.

whatever ...

Dünkü sansasyonel ve heyecanlı ve Mrs. Robinson yüklü bir iş günü üzerine sabah bluzumsu pelerinimsi saten (oh beybi) şeyin ceplerine elimi soktuğumda düğünün sürprizleri ile karşılaştım : pirinç taneleri ve kurumuş gül yoncaları. Ne kadar romantik değil mi benim gibi anti romantik birisine? Yunan düğünlerinde kiliseden çıkan çifte pirinç taneleri ve gül atıyorlar; ben de herhalde o an yaşanan mutluluk ve heyecandan cebime de atmışım. Sabah da elimi cebime atınca bir baktim ki pirinç taneleri avucumun içinde. Sabah sürprizi ile beraber sabah kahkahası da oldu. Hele hele dün, mrs. robinson macerası ve heyecanına önceki gece aica partisi, kadim dostum sekvotka, pornstar v., gözen veya gülgün ile eğlenceye eklenince iyice kış ortasında hafiflik hissiyatı oldu. forever hafiflik...

No comments: