Saturday, February 13, 2010

Beklenmedik koollukta bir gece



hiç hesapta yokken, herkese "yok hayır çıkacağımı hiç sanmıyorum" demişken, e.'yi arayıp "hani öyle basit bir program yapalım hatta iptal mi etsek" demişken buluştuğumuzda "sadece 1 bira" ile kendimizi sınırlamışken kadim dostum sekvotka ile rastlaşıp sarılıp öpüşmüşken, gece beklenmedik şekilde gelişince, 3.yü devirmiş, patates kızartması ve klöbb sandöviçleri yemişken e.'nin sevdiklerinden bizden olup da sj'e devam edenlerden b. de gelince her şey daha da bir komikleşmişken, urban'da dışarda otururken, hiç üşenmeden elimizdeki teknolojik aletlerden bir insana ulaşmak için (ki galiba kendisi "insan" değil. insan olamaz. insan değil) insanüstü bir çaba sarfedip gördüğümüzde de en az 1 saat boyunca kendisi üzerine konuşabilmiş, kurgulayabilmiş ve "her türlü teklifi" kabul etmişken, akşam üstü buluşmasında vakit ilerlemiş gece yarısını çoktan geçmişken, beklenmedik koollukta bir gece yaşanmışken, e. ve onun b.'si ile mart ayı içinde yeni bir "hayır ben yemek yiyen bir insan değilim, hiç sanmıyorum o kadar yiyebileceğim lütfen ısrar etmeyin" buluşmasına kadar ayrılınmışken unfinished sympathy ...



p.s. demek ki bitmeyen veya bitmemiş sempati duyguları olabiliyormuş. elbette, neden olmasın ki? biraz benden biraz ondan biraz bizden biraz geçmişten biraz ileriden ve gerçekten de ortaya çıkan sempati oluyor. ama evet diğerinden hiç hoşlanmadım. gerek de yok zaten.

p.s. (2) ve müthiş komplo. bugünün hayran duyulan spor yorumcusu kafasına taktığı anlamsız bant ile ortalıklarda dolaşan a.e.'nin dünden sj'den sınıf arkadaşları olan e. & e.'nin b. kendisine etkinlikte soru sormak istiyorlar. "pardon ali bize bir ofsaytı anlatabilir misin, şöyle mümkünse irlanda topraklarından örneklerle fransızca kompozisyon introduction développement ve conclusion şeklinde olsun lütfen". off gerçekten ama ya. insanoğlu ne acayip gelişimler veya transformasyonlar geçiriyor...

No comments: