Friday, February 5, 2010

Biliyorum ki buradasın..!

Biliyorum ki buradasın ve burayı okuyorsun. Aslında okuyorsunuz. Ben burayı popüler olsun veya herkes okusun diye yazmıyorum. Yazsam reklamını yapar reklam alırdım para kazanırdım bu sayfa üzerinden ama istemiyorum. Tercih. Sen ve sen tesadüfen keşfettiniz. Bunda biraz benim de dikkatsizliğim var ama çok da dert değil; zaten biliyordum ki biliyordunuz. Ama bugün bildiğimden emin oldum. İşin doğrusu ikiniz ile de öyle yakın bir ilişkim olmadı iyi ki de olmadı. Zorunluluk olmasaydı aynı yerde bütün bir gün aynı havayı solumak istemezdim.
Herhalde sizin için de öyle ama iş dünyası bu yapacak bir şey yok, beraber çalıştıklarını seçemiyorsun. Kısa keseceğim ve önce genç olanınızdan, çırak olandan başlayacağım.

Benim için fazla "yüzüne gülümseme yapışmış sevimli iyi kız" gibi konuşuyorsun ve bu yüzden de gülüşünün samimi olmadığını düşünüyorum. Ayrıca sürekli oynayan iyiliksever yanılgısı veren büyük gözlerin her an senden gelecek bir tehlikenin bir göstergesi gibi. En yakın arkadaşların da keza senin gibi ve topunuzun tiyatrocu olması zaten kabus bir şey çünkü sürekli sahnedeymiş gibi davranışlarınız bizler için çekici olmaktan çok sıkıcı. Nedense seni çok seven, benim de onu çok sevdiğim birisi var. Sırf ona saygımdan bir şey yapmıyorum ama bil ki dediklerinden, hakkımda söylediklerinden haberdarım. Ama savaş sanatını uyguluyorum. Zamanın daha gelmedi ama gelecek. Ha bir de burayı okuyunca görmüşsündür ki ne benim gibi yazabilirsin ne de bu kadar bilgiye sahip değilsin. O yüzden yorulma ve hayatınla ilgili söylenmeye devam et; her zaman yaptığın gibi.

Büyük olanınıza gelirsek, üzgünüm ama gitgide eski patronun gibi oluyorsun. Yakında onun kadar sevilmeyen birisi olacaksın herhalde. Sen ve öğle yemeğine çıktığın altın kızlar çok komiksiniz ama olmuyor, bir şeyler sakil duruyor. Neticede sen de hayatın da 10 yıllık geçmişin de ortada. Herkes hakkında çok şey bildiğini düşünürken bir de benim senin hakkında bildiklerimi ve bunların ne zaman nasıl karşına çıkacağını düşün. The art war! Unutmadan, hakkımda bildiklerin benim bilmene izin verdiklerim, yani bilmenin benim yararıma olacağını düşündüğüm için bilmene izin veriyorum.

Budur. Biliyorum ki buradasın ve buradasınız. Bu sefer de sürprizi yapan ben olayım dedim.

2 comments:

Anonymous said...

Kılıçlar çekilmiş :)

d. said...

of of offfff...kiliclar saplanilmis, geri cekiyor bence....