Sunday, March 15, 2009

Telle mere tel fils


Cumhuriyet döneminin gerçek sanatçılarından Semiha Berksoy ölmeden önce, ortalıklara yüzünde alnında omuzlarında kırmızı boyalarla çıktığında J.A. bana " ola ki yaşlandığımda böyle bir hale gelirsem sakın benim sokağa çıkmama izin verme, mümkünse bir yere kapat" demişti.
Herkesin annesi kendisine göre en güzel, en muhteşem, elbette en sevilendir. Slumdog King C. Ronaldo için de öyledir herhalde. Ronaldo benim için tüm dünyada gitgide artan varoş kültürünün en güzide örneklerinden ( takım arkadaşı w. traktör rooney ile beraber). Ancak annesini gördükten sonra zevki, giyimi, takıları konusunda artık kendisine yüklenmemeye karar verdim.
Telle mere tel fils derim, üzerindeki oğlunun kıyafet markası CR7 tişörtün altına giydiğine "teyze o bacaklara o mini şort olmuş mu? diye bağırmamak için zor tutuyorum kendimi. Ya ben üst bacaklarımı kalın bulduğum için mini şort giyip çıkmıyorum sen ne yapmışsın öyle. Bir de koldan düşecekmiş gibi çanta taşımalar filan. Cidden varoşluk kanda olunca üzerini altınla kaplasan değişmez. Pazar pazar inanamadım.
Bu arada M. United nasıl da güzelce yenildiler Liverpool'a!.... Pek sevindim. M. U. 'ı da sevmem sevenini de sevmem.

No comments: