Karlı gün, evde kalma, çıkmama derken tabii mahalle diye bir şey var. Belki artık sitede ve aynı evde oturmuyoruz ama cumhuriyet diye tabir edilen bir mahallemiz var, kiraların tavana vurduğu, kafelerinin önünde park etmiş lüks arabalardan geçilmediği, yürünmediği (benimse yürürken elimde keskin bir şey varsa anında çizdiğim) bir mahalle bizimkisi.
A. ailesi olarak yeni açılan Kaktüs'te kar buluşması, yemek, tanıdıklar, televizyon kanallarım havadan bozulduğu onların evine ertelenen maçı seyretmek için gitme hali (neden? çünkü yenilsinler diye seyrediyorum ama artık o gücüm kalmadı galiba o takım üzerinde. yenilmiyorlar, yenilmediler dün, sinir oluyorum, perşembeyi bekliyorum)... Kara o kadar kapılıp sonrasında İf filmi yalan oldu, Nişantaş yalan oldu, olur hava muhalefeti bu.
* asıl tatil olması gereken gün bugün! her yer buz, kafamı yarıyordum sabah sabah!
** dün gerçekten kızağım olmasını istedim benim rampadan inerken. eğer son anda a. ailesi olarak tartışmasaydık j.a.'nın söylediği gibi "al çocuğum bir minder koy poşetin içine, sonra da kay" lafını dinleyecektim. olmadı, kavga ettik (b.'nin diyeceği gibi "gerçekten ilginç bir ailesiniz")
*** yukardaki gibi bir fincan ile kahvemi içip gazetemi okumak istiyorum. bildiğin diner fincanı, beyaz üzerine basit şekiller var ama onları çok seviyorum ben. şu anda bana en güzel hediye "kahve".
1 comment:
birgun tartismanizda yaninizda olup gulmek istiyorumm..hosuma gidiyor A ailesinin maceralari...
Post a Comment