U2 çok sevdiğim grup da olsa Bono'don hazzetmem. Çok pozcu, çok playa, çok süslü gelir bana. Hele hele şu iğrenç gözlükleri ile kart zamparaları anımsatıyor bana. Kel ve kart zampara olmuş resmen. U2'dan adamım davulcu Larry Mullen Jr'dır. Benim beğeni kriterlerime göre ciddi yakışıklı bir adamdır; sarışın, yakışıklı, öyle yavşak değil, gayet ağır ve tepkisizdir. Kendisi gecelere çıkmadığında Bono kart zampara olarak çıkmış ve Anna Wintour ile buluşmuş. Elbisesini beğendim, gayet glamour, gayet parlak, tam bana göre. Markasını yazmamışlar haliyle ben de bilmiyorum ama güzelmiş.
Olmamış bir çift örneği. Adam çaptan düşmüş gereksiz bir Hollywood oyuncusu, kadın ise Jimmy Choo ayakkabılarının sahibi ve 80'lerin efsanevi moda markası Halston'nın yeni ortaklarından. Adamın üzerindeki gri takım çok sönük olmuş. Erkek üzerindeki gri takım çok tricky bir durumdur, herkese yakışmaz, herkes taşıyamaz. Mesela 1960 yılında Amerika'daki genel seçimler öncesi J.F. Kennedy ile televizyon programına çıkan Nixon'un bu gri takım yüzünden seçimleri kaybettiği söylenir. Kennedy o programa lacivert bir takım ile çıkmışken Nixon gri takımla çıkıp televizyon cazibesinde yaşayan amerikan halkını ikna edememişti.
PETA derneği yılın en kötü giyinenlerini açıklamış. Bu liste, PETA'ya göre, kürk giyenler oluyor. İlk sırada Aretha Franklin var. Kendisi bir hayli kilolo olduğu için üzerine aldığı kürk de o kada geniş oluyor. İkinci sırada şu hispanik televizyon yıldızlarından biri ama üçüncü sırada Kate Moss var. Beğendiğimiz insan. Ben de gerçeğinin giyilmesine karşıyım ama olabiliyor tabii, bir şey diyemedim.
Bugünlük budur. Farkındayım biraz sönük, farkındayım beğendiğim insan Hana Soukupova yok(kendisi bu hafta davetlerde boy göstermemiş galiba ama hastasıyım) ama that's life darlin'....
No comments:
Post a Comment