Friday, April 6, 2012

Sabah



Bir süredir varolan ruh hafifliğin bir de tiril tiril hava, eteklerin tiril tiril uçuşmasını eklersek tamamdır, free as the morning sun. Yeşile bakma hali, düşüncenin hafif hali, bossa nova hali, yüzümdeki gerzek tebessüm hali vs bayağı zibidi gibi dolaşıyorum ortalıkta. Ara ara artık alışkanlık haline dönüşmüş bazı davranış biçimlerini gayri ihtiyarı sergilediğim olsa da günün sonunda o kadar umrumda değil ki; ben dahi şaşabiliyorum unuttuklarıma, hatırlamadıklarıma, görmediklerime. whatever. Ve tabii free as the morning sun... Ama gerçekten de bugün aslında dünün sonucu değil mi? Dün olanlardan, yaşananlardan, hissedilenlerden sonra bugünkü halimize bürünmedik mi? Cheers o halde.

No comments: