Friday, March 28, 2008
Yaz eğlencesi olarak olimpiyatlar
Yabancı bir ülkedeki otel odasında hele bir de bulunulan ülkenin dili su gibi konuşulmuyorsa televizyoda seyredilecek yegane kanal uluslararası haber kanallarıdır. Barcelona'da da en çok bbc ve cnn açılı olduğundan öğrendik ki Çin'de yapılacak olan olimpiyatlar tepkiler ve protestolarla geliyormuş. Sebebi de insan hakları ihlali.
Yıl 1968. Dünyanın her yerinde sosyal açıdan birçok önemli olay yaşanıyor. Fransa'da, Amerika'da, Türkiye'de veya Mexico City'de.
1968 Mexico City'de gerçekleştirilen olimpiyatlarda 200 m'de altın madalyayı kazanan Tommie Smith ve bronz madalyayı kazanan John Carlos madalyalar takıldıktan sonra amerikan milli marşı okunurken amerika'daki ırk ayrımcılığını protesto için yumruklarını gökyüzüne doğru kaldırmışlardı. Bence oldukça haysiyetli bir hareket bu. Yapması kolay değil, sonuçlarını taşıması kolay değil. Çok az insan böyle bir hareket yapabilir, CNN'den öğrendiğimiz kadarıyla da çok az yeni sporcu Çin'e gitmeyi protesto etmiş (galiba federer gitmeyecekmiş)
P.S. Çocukken olimpiyatları seyretmeyi çok severdim. En çok da atletizmi. Bu yüzden atletizm yapmışlığım vardır. Yeşilyurt Spor Kulubü'nde. Beni bilenler şaşırmıştır, ben de olsam ben de şaşırırdım ama eğlenceliydi öyle uzun uzun koşmak, ayağı o garip aletlerin arasına yerleştirip pozisyon almak filan. Ama spor maceramız devam etti mi? Elbette hayır. Hala gidebilmek için kendimle çarpışıyorum.
P.S. (2) Yine olimpiyat eğlencesi sebebiyle Jesse Owens'ı öğrenmiştim hatta galiba trt bir dizi yayınlamıştı onun hayatı hakkında. Jesse Owens da Hitler rejimi altında gerçekleştirilen 1936 Berlin Olimpiyatlarında altın madalyalar kazanarak ve kürsüye çıkarak ari ırkının epey bir sarsmıştı.
Labels:
Life is life
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment