Hiç bugünkü çocuklar gibi delicesine prenses olmayı istedim mi çok iyi hatırlamasam da eminim istemişimdir. Özellikle de tek kanallı 80'lerin TRT'sinde Diana ve Charles'in düğününü ekrana kilitlenerek seyretmiş bir nesilden gelen biri olarak, kesin prenses evliliğini hayal etmişimdir (veya toplumsal roller tarafından ettirilmişimdir). Gerçek hayatta ise, Diana'dan sonra yine hatırlayamacağım kadar uzun süredir "prenses" kılıklı, prenses taklitli kızlardan nefret ettiğim gibi, bu rolden ayrıca nefret ediyorum. İş yerlerinde, plazalarda olduğu gibi, sokakta da bolca wannabe prenses var ve ne yazık ki varlıkları sadece zaman kaybı.
whatever.
Olayımız burada prenseslik değil, şu kahverenginin çirkinliği... Neden ama cidden neden??? Neden bu kadar çirkin ve iğrenç bir renk giyilir ki? Böyle garip bir bejimsi sümsük bir renk ile yanında babaanne kahverengisi. Korkunç! Kız zaten siyah bir de üzerine kahverengi amann yani...Taba rengi olur, Hermes'in, Mulberry'in kullandığı taba rengi olur ama bu ton kahverengiler kadar kötüsü az görülür. Prenses bile olsa çirkin durur.
whatever.
Olayımız burada prenseslik değil, şu kahverenginin çirkinliği... Neden ama cidden neden??? Neden bu kadar çirkin ve iğrenç bir renk giyilir ki? Böyle garip bir bejimsi sümsük bir renk ile yanında babaanne kahverengisi. Korkunç! Kız zaten siyah bir de üzerine kahverengi amann yani...Taba rengi olur, Hermes'in, Mulberry'in kullandığı taba rengi olur ama bu ton kahverengiler kadar kötüsü az görülür. Prenses bile olsa çirkin durur.