Monday, November 20, 2017

Bazı ölülerin arkasından ağlamaya gerek yok : Charles Manson




Hem de hiç değil...

Daha dün, pazar pazar Filiz'e gidebilmek için uzun metro yolunda tesadüfen kulağıma düşmüştü Bono'nun sesiyle Helter Skelter ve bir anda Charles Manson'ı düşünmüştüm. Bu sabah ölmüş. Üzücü mü? Hayır. Kötü, bilerek kötü yapan ve yaptıran bir insanın ölümü. Kayıp mı? Asla. Aksine iyiler erken giderken kötülüğün uzun yıllar yaşadığının kanıtıydı. Bugün de ölümlülüğün herkes için geçerli olduğunu bir kez daha gördük. 

İlk '90 yazında muhtemelen Küçükkuyu'daki tatilde kulağımda walkman ile duymuştum Charles Manson ismini. U2'nın Rattle and Hum albümünün girişindeydi elimde de o tatilde çok iyi hatırlıyorum Maureen Freely'nin Eğlence Bitti kitabı vardı. Sainte Pulchérie'nin azabında Robert Kolej'e gidemediğime yanıyordum. Anlamadığım ingilizce ile bütün bir yaz kulağımdan çıkartmamıştım, şarkılar beynime kazınmıştı. Helter Skelter da, Desire da, All I Want Is You da, aradaki B.B. King'in sesi de...

Bugün o gerizekalı Charles Manson ölmüş. Geç kalınmış bir ölüm neticede ama işte, yapacak bir şey yok...


(This is a song Charles Manson stole from the Beatles
We're stealing it back
)
When you get to the bottom
You go back to the top of the slide
And you stop and you turn
And you go for a ride
Then you get to the bottom
Then you see me again



P.S. Evet, Charles Manson iğrenç, orası net de öldürülen Sharon Tate'in halen hayattaki 13 yaşındaki genç kıza tecavüz eden ve bunu kabul eden Roman Polanski de bir o kadar iğrenç değil mi? Hala gerizekalı karısı Emmanuelle Seigner ile beraber Fransa'da rahatça yaşıyor. 


No comments: