Amerikalıların girl next door dediklerinden ama ben beğeniyorum nedense. Sevimli geliyor ama öyle ahım şahım bir hali yok elbette. Üstündekiler güzel, hele siyah beyaz çizgili bluz tam benlik. Oraları da sanıyorum L.A. sokakları. Giydiği bluzun önündeki açıklığı sevdim, bizde böyle sokağa çıksan yürüyemezsin ama oralarda rahat, Strasbourg'da rahat, Milano, Roma, Londra, Barcelona'da rahat kimse dönüp bakmıyor bile. Kafasını çevirmeye tenezzül etmiyor o kadar şahane bir durum.
Gerçekten beklemediğim bir insandan beklemediğim çirkinlikte bir elbise. Anna Wintour? Bu çirkin elbise ile mi sokağa çıkmış, davete gitmiş? Şaka herhalde. Bu kadar faci bir elbise az bulunur az giyilir o halde giyenin de dedikodusu yapılır. Yapmayana da çüş denir. Valla hayal kırıklığı.
***
Resim kesinlikle konu ile ilgisiz ama adını unuttuğum ünlü mankenlerden biri olduğu için, elinin üzerinde havyar olduğu, akşam önce havyar-şampanya; peynir-şarap olduğu için uygun geldi. Başka bir anlamı yok. Ayrıca fellas, franchement, sıkıldım ben bu sürekli kendine alınma hallerinden. Gerek yok. Ben söylerim diyorum .
Hadi giderim ben, 11'de gelip birazdan çıkacak olmam da ne kadar şahane değil mi? En azından havuzda değilim. Bazıları havuzda çünkü iş gününde ofiste olması gerekirken. Değil mi beybi?
1 comment:
bu tonu yakalamak için havuz mesaisi yapmak gerekiyor beybi...
Post a Comment