Alemlerde gezsem de bir yerlerde mekanlarda maça rastladığımda kafamı uzatıp baktığım için dün çok sevdiğim Liverpool'un zerre hazzetmediğim Chelsea ile beraber kaldığını öğrendim (hemen üşüşülmesin "neden" "neden" diye: sevmeme sebebim bizi yenmeleri değil. eskiden beri sevmem, toplama takım işte). F.A. da maç bitiminde biricik evladını aramış ama bulamadığından yorumu sabah yaptı "bu işler böyle kızım, bak koskoca takım son dakikada kendi kalesine attı. bu arada sana güzel bir sürprizim var. haftasonu sana da bilet buldum gelir misin?". Ben şok halindeyim tabii bu lafa. Dedim hayatta o maçta oraya gelmem, yensek de gelmem. küfürlerden filan değil ama o maçta o stada ayağımı atmam, yanımda seninle ve bütün o takımınla orada olmam. Gerçekten ilginç bir insan kendisi. Sen bulma bulma git bu pazar günkü maça yer ayarla. Ne kadar ince bir hareket!
Neyse ingilizler demişken beğeniyorum Joe Cole'u. East London'lu kendisi. Yani biraz varoş oluyor; bizimkiler gibi. Galiba topçu takımı biraz böyle-genele vurulduğunda. Ama nedense bizde böyleleri pek çıkmıyor, hep bir ayı, hep bir çirkin hakim.
Bayramımı kutlamaya çıkacağım birazdan, ingilizlerin şerefine Cantona tişörtümü de giyerim eteğimin üzerine. Yalnız sanki biraz dar! İngiliz kızlarının göğüs kısmı pek yok galiba. Keşke m isteseydim.
No comments:
Post a Comment