Bu gece (aslında dün gece) benim için bu yılın son önemli doğum günü kutlaması da gerçekleşti ve bitti.
J.A. 'nın doğum günü, Cezayir, çekirdek aile (gerçi biz çekirdek olarak 3'üz ama bir de 40 yıllık dostlar eklenince 5-6 oluyoruz), önceden gönderilmiş masaya yerleştirilmiş buram buram kokan lilliumlar, önceden gönderilmiş mekanın mutfağına yerleştirilmiş beyaz çikolatalı pasta, şans eseri ve F.A.'ya mutluluk verici şekilde maçın ekrandan yansıması ve sonrasında maçı yine hop oturup hop kalkarak seyreden F.A.'da yarattığı hüsran, -yine- Jimmy Choo ve dayanılmaz bir acı, mutluluk, eğlence, çekilen resimler ve geçen seneki hediyenin içine yine yazılan kısa notlar, temenniler...
P.S. Karar verdim bir daha doğum günü pastasını ben yaptırtacaksam üzerine özel, komik, eğlenceli bir şey yazdırmayacağım çünkü çok beğenilse de mekandan kalkılırken unutulup gidiyor.
P.S.(2) Mekan çok havalı, öyle maç durumu yok ama arkadaki daha bir intime tarafta mevcut bir plazma ekran .Gerçekten de F.A. çok üzüldü maçı seyrederken (ve ben yanında şen kahkahalarımı atarken). O kadar ki kollarını kavuşturmuş mutsuz vaziyette bakarken yanından gelen garsonu farketmeyip muhtemel gol pozisyonunun heyecanı ile çocukcağızın koluna vurdu, tepsidekileri döktü ve de garsonun kolunu yaktı. Ancak inancını yitirmemiş Kalli'ye "Kalli yapar, daha önce yaptı, yine yapar" diyor.
P.S. (3) Güzel gecedeki yegane gereksiz anlar manasız prodüktörden F.A.'ya gelen özür dileme/bırakma bizi/ şakaydı her şey gibi laf kalabalıklarının yapıldığı telefonlardı. Ben olsam kısa kesip kapatırdım ama nazik bir insan kendisi, uzun uzun açıklama yapıyor haysiyetsizlere.
P.S. (4) Kahramanlara ve kahramanlıklara itibar etmeyen şahsımın yegane kahramanı vardır o da J.A.'dır. Herkes beni daddy's girl sanır ve galiba verdiğim intiba da bu yönde ancak öyle değilimdir. J.A.'yı örnek alır, ona benzemeye çalışırım (ama galiba belli yönlerden f.a.'ya daha çok benziyorum) ve hayata onun dirayetli-umutlu gözleri ile bakmaya çalışırım.
P.S. (5) A. ailesi içindeki her türlü partiye, kutlamaya gelen Sekvotka'nın bu yılki eksikliğini çok anlayamadık, kendisini bekledik, özledik.
whatever...
Kısacası güzeldi, mutlu olunan ve mutlu ettiren bir geceydi.
No comments:
Post a Comment