Thursday, May 12, 2011

gece # 4

uzun zamandır sadece fantastik 4'lü olarak buluşamayan fantastik 4'lünün pöti ama bir o kadar şahane bir doğumgünü kutlaması, münferit, ilk kadehi beraber içmeye gelen j.a., bizi ara ara şaşkınlıkla izleyen j.a., gerçekten çok ama çok doğru bir hediye seçimi-ama herhalde böylesi olamazdı-, isveçli' nin hazırladığı "poster", eski sevgilim büyük c.e.o. b.'nin "bana kızdıkça buzdolabının üstüne bakarsın" kartı, minik ama güzel yemekler, telefondaki julius sezar'ın "bir porsiyon pirzola orada 41 lira. paylaşarak yiyin" lafı, içilenler yenilenler derken aslında evet yukarda avluda oturabilirmişiz diyerek yukarıya çıkıp rahatlamamız (gerçekten de münferit'te oturulacak yer avludur, dışarısı da değil, avlu), rahatlamamızla beraber gecenin sonuna doğru başlayan "ciddi politik konuşmaları" ve her zamanki gibi birbirine bağırıp çağırıp "sen herhalde delirdin bu lafınla" diye konuşan 4 tane kız çocuğu ve ayrılırkenki tarifi zor duygunun hissettirdiği güven...

p.s. herhalde 4'ümüzün gittiği hiçbir yerden normal insan gibi kalkamıyoruz. her yemeğin sonuna doğru birbirinden bin başka 4 insan birbirine giriyor, ayrılırken de her şey çok doğal vaziyette sarılıp öpüşüyor.

p.s. 2 isveçli m. artık hümanisttir bizim için. hümanist m. bence jim morrison'ın pamela'sı olmak isterdi ya, hadi neyse.

p.s. 3 r.'nin londra kreasyon elbisesini, ceo'nun da "senin için topuklular" deyip babetle gelip beni göreceği an topuklu giymesi.

p.s. 4 40 gün 40 geceymiş zaten de sürprizmiş aslında ama sonra değişmiş ama yine de bu hikayenin arkası yarını var. cumartesi akşamı bizi bekleyen. ayrıca paketten çıkan bir çift sürpriz kanat var boynumu şu an süsleyen...pek şanslıyım sanki. ama yine de dili ısırmak lazım değil mi? başkalarına fazla anlatmamak, güvenmemek lazım değil mi? evet evet kesinlikle, ben sen bizim oğlan bizim çocuklar kalmalıyız. hele hele çok sevdiğini, "senin için her şeyin en iyisini dilerim"cilerin saklı maskesine dikkat etmek lazım. o halde "şşşşşttt"


No comments: