Fransa'da bac yapılıyor. Bizdeki ÖSS gibi cehennem azabı değil çünkü sınav günlere yayılıyor her gün bir ders filan. Gerçi yine kabus ve yine zor ama insanı boyutlarda bir kabus bu; bizdeki gibi öğrencileri, velileri terörize eden, yürek tüketen bir durum yok.
Bugün sabah 8de felsefe bac'ı, bac philo yapılmış. Lisenin bizdeki fen edebiyat gibi ayrılmış bölümlerine göre sorulmuş sorular var. Sınav yine test usulü değil, verilen sorulardan bir tanesi seçilip onu 3 saatlik kompozisyonu yazma şeklinde gerçekleşiyor. Economique et Social'a düşen sorulardan bir tanesi gerçekten muhteşem:
Peut-on désirer sans souffrir?
Gerçekten sabah gazeteyi okuduğumdan beri bu soru takıldı aklıma. Acaba mümkün mü böyle bir şey? Mümkünse azabın derecesi neye ve kime göre değişiyor?
İşte günün sorusu hatta bence hayatın sorularından bir tanesi. Dis-moi mon gars, peut-on désirer sans souffir?
P.S. Valla bu soruları görünce üniversiteyi hatırladım. Aynı şekilde yapılırdı sınavlar. 1-2 konu başlığını takip eden böyle bir soru, ardından öğrencinin yaptığı bir soru/başlık seçimi ve ardından gelen 3 saat. Hatta kimi sınavlarda 4 saat. Çok zordu ama düşünmeye itiyor olması bile büyük yarar sağlamıştır öğrencilere.
No comments:
Post a Comment