Sunday, August 31, 2008

Yağmur öncesi, yıldırım öncesi

Üşensem de bahana bulup gitmemeyi aklımdan geçirsem de bu kadar büyük bir ayıbı yapmadım. Neticede çok sevdiğim adamlardan Çirkin ama Karizmatik Erkek B.'nin doğum günüydü, çok ayıp olurdu, çok üzülürdü haliyle gerek yoktu, kool hissetmeye zorlayabilirdim kendimi. Zorladım da.

Sonuç siyah dökülen elbise,toplaması için beline beni bu ay itibariyle derinden çökerten nesnelerden bir tanesi olan missoni'nin kemeri, repetto, lacivert oje, lacivert eye make-up vs... Sarılış, kucaklayış, öpüş, "mutlu yıllaaarrr", bir daha sarılış, bir daha kucaklayış, bir da öpüş.

Ve tesadüfen rastlayış, kibarca gülüş, bakış ve de yağmurdan önce, şimşeklerden önce dönüş. Aynen istendiği gibi. Her şey başka yöne de gidebilecekken bu istikamete dönüş.

p.s.elalemin çocuğu ile pek ilgilenmesem de dışardan nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde anaç bir kadın görüntüsü veriyorum. ilk defa duyduğum bir şey değil ama yine de her seferinde duyunca şaşırmadan edemiyorum. gergin adam "senin kesinlikle çocuğun olmalı" gibi bir lafla cümleye başlayıp devam etti. açıklamalarını, yorumlarını yaptı sonra da "şanslı olanın kızı olur" diyerek bitirdi. erkekler cidden bazen çok garip, çok şaşırtıcı olabiliyorlar. bir o kadar anlaşılmaz oluyorlar. işin en ilginç tarafı ise genelde bu tip "çoluk çocuk" gibi "domestik" yorumların erkeklerden gelmesi. hayır merak ediyorum oturup da düşünüyorlar mı bu durumları? neyse boşverdim, deşmiyorum, tartışmıyorum.

No comments: