İşte şu masa dokusuna tavım. Ve ne kadar zor bir şey bunu bulmak. Aman yarabbim. Mutlaka özel yapım olması lazım, ağacının özenle yumuşatılması, masa kullanımına uygun hale getirilmesi vs gerekiyor , haliyle de deli gibi pahalı bir şey çıkıyor ortaya (yani ortalık yerde satılan her masadan daha pahalı oluyor). Ayrıca şu resimdeki fincan da müthiş. Seramik ve işli sanki oymalı gibi. Beğeniyorum. Ama bulamıyorum.
Stella McCartney'i sevmem demiştim ama bence haftanın her gününe uygun iç çamaşırı üretmiş olması çok eğlenceli. Eğer bizim London Calling gerçekleşirse gittiğimde kesin alacağım. Kendimi düşünemiyorum; her sabah o günün çamaşırını elime aldığımda kahkaha atarım artık. Tutamam ki. Hele kendime gülmekten hiç kendimi alamam.
No comments:
Post a Comment