Saturday, August 30, 2008
Biraz serinlik, biraz summer breeeze
Yaz sabahlarının çok erken saatlerinin en güzel hareketi: yatak odası balkon kapısını açmak ve sabah serinliğini içeri almak.
Günlerdir serinliğe ihtiyacım var. Serin olmaya, kool olmaya. Eğer ışınlanabilme şansım olsaydı birkaç şehirde yaz mevsiminin sabahın çok erken saatlerini yaşamak isterdim. Paris olabilir, New York olabilir, A'dam kesinlikle olabilir.
İnce lacivert perdelerin çekili olduğu pencerelerin açık olan, örtülü olmayan kısmından görüyorum kıpır kıpır serince akan lacivert örtüyü, şehir hatlarını, kadıköy meydanı'ndan yükselen balonu, kuleli'yi. Biraz olsun serinlik veriyor ama daha fazlasına ihtiyacım var. Hayati bir ihtiyaç değil bu, halet-i ruhiyenin dönemsel ihtiyaçlarından. Huysuz olunca ciddi huysuz olanlardanım o yüzden bulaşılmasın, kendi halime bırakılayım.
P.S. İnce lacivert perde demişken... Lacivert ve beyaz yanyana duruyor bende. İçeri gösterecek kadar ince olsa da umrumda değil gören yok, görebilen yok sadece belki dürbünle şehre bakmak isteyen Love Boat yolcularının becerebileceği bir durum. Evlere şenlik alt komşum yukarı çıktığında çok üzülmüştü perdelerin bu durumuna ve "üzülme kızım paran olunca daha iyisini alırsın" demişti. Ben de "inşallah" demiştim. Diyememiştim ki ben onlara eşşek yüküyle para ödedim, Habitat'dan aldım, Türkiye'de satılmıyor bile (daha ikea da gelmemişti), modern tasarım bunlar. Neden diyeyim ki? Salonunun ortasında kocaman aynalı ahşap oturma odası yemek takımı olan iyi niyetli bir kadın. Habitat ne, tasarım ne? İstediği gibi bilsin, dert değil benim için.
Labels:
Summer breeze
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment