Günlerdir alemlerde gezilmiş olsa da pazar günü kadim dostlarla oturulacak balık sofrası hazırlığı için benim gibi üşengeç birisi bile üşenmez. Hem de balığı benim yaptığım düşünülürse...
Pazar günü yine balık pazarı, yine serin hava derken akşam evde muhteşem 4'lü ve artı 2'nin gelmesiyle keyifli akşam, eğlenceli gece.
B.'nin, maçtan çıkan ve üzerinde o takımın formasıyla bu eve giren K. ile beraber önce gelmesi, fantastik hamsi tava faaliyetinde fritözün erimesi (gerçek anlamda erimesi), diğer tavanın ucunun alev alması, 700 gr patlıcan salatası, şuursuzluk sonucu uçuk bir meblağa alınmış panattone, yeni oyuncağın kendi içindeki oyuncak photo booth ile deliler gibi eğlenme ve R. & M. ile müthiş resimler çekme, Ke. Beşiktaş maçı, ...
very happy never on sunday...Again... with friends...
P.S. Arka arkaya yaşanan fritözün erimesi, tavanın alev alması ve bir anda sifonun bozulması gibi fantastik durumlarım karşısında hemen evim için kurşun döktürmek istiyorum.
P.S.(2) Bugünkü balık borsasında değişiklik yok, hamsi aynı fiyat, lüfer 1 lira daha ucuz.
P.S. (3) Bence balık pişirmek karşı cinsin görevleri arasında olmalı. Çok külfetli, çok yağlı, çok yorucu.
P.S. (4) Bir yemeği daha başarı ile fırın olmadan atlattık. Demek ki pasta börek pişmiyorsa bir evde fırına da gerek yokmuş.
No comments:
Post a Comment