Yalan değil, yaşadığımız iğrenç yerdeki çirkinlik, çirkeflik, şahsiyetsizlik, adaletsizlik yüklü döngü içerisinde biraz olsun nefes almaya, iyi hissetmeye, kendimize eğlence bulmaya, hayatlarımızı devam ettirmeye çalışıyoruz. İnsanoğlu işte, bir şekilde hayata sarılıyor, devam etmeye ve her şeyden öte umuda inanmaya çalışıyor. Kendi çapında. Artık olduğu kadar. Olmadığı yerde de oldurmayanlar utansın diyeceğim de utanan kalmamış ki memlekette...
whatever.
Kar ardından gelen güneşli İstanbul günleri derken, Los Angeles da doğu komşusu kar altında nefes almaya çalışan NYC 'a inat en güzel bahar havalarını yaşarken gerçekleştirilen Oscar Ödül Töreni. 87.siymiş bu yıl ki. Maşallah demek lazım. Bizde 87 yıldır devam eden ne var acaba? Doğru, aslında hiç de azımsanmayacak bir cumhuriyet var 92 yıldır devam eden de ona da yakında "100 yıllık yalnızlık" filan derler aşağılamak, küçümsemek için. Neyse, hiç sinirlenmeden gerilmeden içimdeki bütün nefreti Oscar'a yönlendirerek başlıyorum. Ve ne yazık ki çirkinle başlıyorum. İşte hem çirkin hem tarzsız. Amerikan eğlence kanalı sunucularından, geniş alınlı, koyu ötesi solaryum tenli ve bir de bunun üstüne kıpkırımızı ruj ve kıpkırmızı elbise ile çıkınca mevsimi geçmiş pörsümüş domates gibi olmuş. Saçları filan her şey fiyasko. Tamam, elbise değil ama o da bir zahmet olmasın.
Korkunç. Yani Marchesa elbise değil de kendisi elbiseyle beraber korkunç. O saçlar, o kaşlar...Hani elbise de öyle matah bir şey değil de belki daha sürekli kendisini ortalıklarda göstermek istediği anlamsız kıyafetlerle gelseydi daha etkileyici olurdu. Böyle hiç olmamış Rita Ora zaten olmamış, bildiğin davetlere katılan haute couture elbiseler giymeyi seven sıradan zengin bir hispanik kadın olmuş.
Armani Privé elbise aslında güzel de fazla riskli fazla duvar görünümünde. Sanırsın Naomi Watts bir Another Brick In The Wall entalasyonu temsil ediyor. Yoksa kendisi gayet güzel yaş alanlardan, gençliğindeki sıradanlığını olgunluğunda anlama döndürenlerden de talihsiz bir kıyafet seçimi.
Help filminin başrolündeki oyuncu ve şahane elbisesi. Saçları güzel, Zac Posen elbisesinin rengi, kumaşı, kesimi her şeyi çok güzel. Şaşırtıcı veya afallatıcı değil belki ama gayet güzel.
Müthiş antipatik çift. Herif Maroon 5'in kendisini dünyanın en yakışıklı en yetenekli en harikulade erkeği sanan solisti karısı da Victoria's Secret mankenlerinden biri. İkisi de Armani giymiş de ortaya hiçbir şey çıkmamış. Yaydıkları herhangi bir elektrikleri olmadığı gibi, sürekli aynada kendilerine hayran hayran bakıp sonra dellendiklerinde kırışıklıklarına, yağlarına, selülitlerine bakıp kafayı yiyen insanlarmış duygusu veriyorlar. Tanısam merhaba demem o kadar iticiler.
Hollywood'un ismi az siması daha kolay hatırlanan kadın oyuncularından Laura Dern. Babasıyla ve ortaçağ askerlerinin zırhını anımsatan Alberta Ferretti elbisesi ile gelmiş. Yani. Kötü değil. Güzel de değil. Oscar'a giderken herhalde daha güzel bir şey seçmek çok zor olmasa gerek. Kendisi hakkındaki ilginç detaylardan biri de kendisinin geçtiğimiz yıla kadar Ben Harper 'in eski karısı olması ve daha yıllar yıllar önce henüz Brangelina devri dahi başlamadan önce Billy Bob Thorton ile kendisi beraberken bir gün adamın evden gidip Angelina Jolie ile evlenmesi ve bir daha haber vermemesidir. Cidden hayat dediğin şey ilginç.
Kendisi de, botokslu ifadesiz yüzü de, sıradanlıktan patlamak üzere olan Louis Vuitton elbisesi de çok sıkıcı. Hem hala film filan çekiyor mu ki Nicole Kidman.
Oooo arka arkaya en sevdiklerim...Sadece rengi güzel olan elbisesinin sıradanlığını geçiyorum da asıl şunu merak ediyorum Oscar öncesi Gwyneth Paltrow kaç gün yemek yememiştir veya Nasa teknolojili bakım yaptırmıştır? Kukusunu steam clean denilen şey ile yıkatıp bir de bunu spastik sitesinde tavsiye eden biri olarak herhalde Oscar gecesi için sıradan diyetler, fitness programları, juice cleanseler filan ile uğraşmayacaktır. Ne de olsa ettiği "I am who I am. I can’t pretend to be somebody who makes $25,000 a year" gibi laflarla kendisini biz fakirlerden ayıran bir insan.
Çok sıkıcı, çok sıradan. Kendisinin aday olması, elbisenin Tom Ford olması bunları kapatmıyor ne yazık ki.
Hem çok güzel olup çok güzel giyinen bir insanken nasıl bu kadar geleneksel olunur. Jessica Chastain ve Givenchy Haute Couture. Olsa da olur olmasa da. O kadar.
Hiçbir şeyi ile beğenmediğim Jennifer Lopez ve Elie Saab Haute Couture elbisesi. Elbise çok güzel rengi çok sönük, ten rengi ile içiçe girmiş.
Önden ayrı korkunç arkadan ayrı korkunç. Dior Haute Couture olması, Marion Cotillard'in hoş bir insan olması da hiçbir şeyi değiştirmiyor. Feci.
Scarlett'ciğimi benden başka beğenen yok herhalde de sevgilisini de kendisinden başka beğenen olduğunu zannetmiyorum. En azından dün gece o smokinin içerisinde. Atelier Versace elbisesi, saçları, elbisenin rengi filan. Dediğim gibi ben çok beğeniyorum da o kadar sanki...
Gecenin en ama en güzellerinden Margot bir şey ve şahane Saint Laurent elbisesi ve şahane dekoltesi, şahane duruşu, şahane kırmızı ruju ile cidden en güzellerden.
whatever.
Kar ardından gelen güneşli İstanbul günleri derken, Los Angeles da doğu komşusu kar altında nefes almaya çalışan NYC 'a inat en güzel bahar havalarını yaşarken gerçekleştirilen Oscar Ödül Töreni. 87.siymiş bu yıl ki. Maşallah demek lazım. Bizde 87 yıldır devam eden ne var acaba? Doğru, aslında hiç de azımsanmayacak bir cumhuriyet var 92 yıldır devam eden de ona da yakında "100 yıllık yalnızlık" filan derler aşağılamak, küçümsemek için. Neyse, hiç sinirlenmeden gerilmeden içimdeki bütün nefreti Oscar'a yönlendirerek başlıyorum. Ve ne yazık ki çirkinle başlıyorum. İşte hem çirkin hem tarzsız. Amerikan eğlence kanalı sunucularından, geniş alınlı, koyu ötesi solaryum tenli ve bir de bunun üstüne kıpkırımızı ruj ve kıpkırmızı elbise ile çıkınca mevsimi geçmiş pörsümüş domates gibi olmuş. Saçları filan her şey fiyasko. Tamam, elbise değil ama o da bir zahmet olmasın.
Yukardakinin sahne arkadaşı, Ozzy Osbourne'nın forever çılgın forever ergen olma kaygısını artık iyice büyümesine rağmen hala gururla taşıyan embesil kızı. Hayır hem embesil, hem de bütün o Dazed &Confused (hem filmden hem de dergiden bahsediyorum, Led Zeppelin şarkısından değil) görünme çabaları içerisinde müthiş sıkıcı. Çılgınlık saç kazıtmakla, saçı mora boyatmakla, 800 tane dövme yaptırmakla olmuyor ama işte moron her yerde moron.
Nihayet! Nihayet ! Belki fazla sade belki fazla siyah ama o turkuazlarla ve Cate Blanchett'in şahane duruşu ile her şey daha bir güzel. Elbise Maison Margiela'ymış yani moda dünyasından yaptığı ırkçı yorumlar sebebiyle dışlanan John Galliano'nun yeni evi. Mücevherler de Tiffany & Co 'i ki on dirait pas ...
Armani Privé elbise aslında güzel de fazla riskli fazla duvar görünümünde. Sanırsın Naomi Watts bir Another Brick In The Wall entalasyonu temsil ediyor. Yoksa kendisi gayet güzel yaş alanlardan, gençliğindeki sıradanlığını olgunluğunda anlama döndürenlerden de talihsiz bir kıyafet seçimi.
Help filminin başrolündeki oyuncu ve şahane elbisesi. Saçları güzel, Zac Posen elbisesinin rengi, kumaşı, kesimi her şeyi çok güzel. Şaşırtıcı veya afallatıcı değil belki ama gayet güzel.
Müthiş antipatik çift. Herif Maroon 5'in kendisini dünyanın en yakışıklı en yetenekli en harikulade erkeği sanan solisti karısı da Victoria's Secret mankenlerinden biri. İkisi de Armani giymiş de ortaya hiçbir şey çıkmamış. Yaydıkları herhangi bir elektrikleri olmadığı gibi, sürekli aynada kendilerine hayran hayran bakıp sonra dellendiklerinde kırışıklıklarına, yağlarına, selülitlerine bakıp kafayı yiyen insanlarmış duygusu veriyorlar. Tanısam merhaba demem o kadar iticiler.
Hollywood'un ismi az siması daha kolay hatırlanan kadın oyuncularından Laura Dern. Babasıyla ve ortaçağ askerlerinin zırhını anımsatan Alberta Ferretti elbisesi ile gelmiş. Yani. Kötü değil. Güzel de değil. Oscar'a giderken herhalde daha güzel bir şey seçmek çok zor olmasa gerek. Kendisi hakkındaki ilginç detaylardan biri de kendisinin geçtiğimiz yıla kadar Ben Harper 'in eski karısı olması ve daha yıllar yıllar önce henüz Brangelina devri dahi başlamadan önce Billy Bob Thorton ile kendisi beraberken bir gün adamın evden gidip Angelina Jolie ile evlenmesi ve bir daha haber vermemesidir. Cidden hayat dediğin şey ilginç.
Kendisi de, botokslu ifadesiz yüzü de, sıradanlıktan patlamak üzere olan Louis Vuitton elbisesi de çok sıkıcı. Hem hala film filan çekiyor mu ki Nicole Kidman.
Oooo arka arkaya en sevdiklerim...Sadece rengi güzel olan elbisesinin sıradanlığını geçiyorum da asıl şunu merak ediyorum Oscar öncesi Gwyneth Paltrow kaç gün yemek yememiştir veya Nasa teknolojili bakım yaptırmıştır? Kukusunu steam clean denilen şey ile yıkatıp bir de bunu spastik sitesinde tavsiye eden biri olarak herhalde Oscar gecesi için sıradan diyetler, fitness programları, juice cleanseler filan ile uğraşmayacaktır. Ne de olsa ettiği "I am who I am. I can’t pretend to be somebody who makes $25,000 a year" gibi laflarla kendisini biz fakirlerden ayıran bir insan.
Çok sıkıcı, çok sıradan. Kendisinin aday olması, elbisenin Tom Ford olması bunları kapatmıyor ne yazık ki.
Hem çok güzel olup çok güzel giyinen bir insanken nasıl bu kadar geleneksel olunur. Jessica Chastain ve Givenchy Haute Couture. Olsa da olur olmasa da. O kadar.
Hiçbir şeyi ile beğenmediğim Jennifer Lopez ve Elie Saab Haute Couture elbisesi. Elbise çok güzel rengi çok sönük, ten rengi ile içiçe girmiş.
Olması gerektiği gibi hiç risksiz tam Oscar elbisesi. Atelier Versace. Ne az ne fazla.
Keşke daha güzel bir elbise ile gelseydi Julianne Moore. Tamam Chanel Haute Couture ve duyduğumuza göre Karl Lagerfeld elleri ile dikmiş elbiseyi de..Yani. Daha güzel daha etkileyici olabilirdi. Çünkü güzel bir kadın. O saçlarla öğretmen gibi olmuş.
Güzel kız, güzel Saint Laurent elbise. Ama heyecansız. Bu kadar genç insanın bu kadar sıradan bir elbisesi seçmesi büyük talihsizlik.
Önden ayrı korkunç arkadan ayrı korkunç. Dior Haute Couture olması, Marion Cotillard'in hoş bir insan olması da hiçbir şeyi değiştirmiyor. Feci.
Ve çok güzel bir insan çok güzel bir elbise. O kadar ki iki resim koydum. Lupita Nyong'o ve custom Calvin Klein elbisesi. Boncuklarla incilerle işli. Her türlü çok güzel, kızın şahane sırtında ise inanılmaz güzel.
Home wrecker damgası yiyip kaybettiği belki de hiçbir zaman güzelliğinin dışında başlamadığı oyunculuk kariyerine nihayet yaptığı çocuk ile geri dönüş günlerini yaşayan Sienna Miller ve edepli Oscar de la Renta elbisesi ve ne yazık ki kendisini çok çirkin gösteren contour makyajı. Aman yarabbim. Gerçekten de özellikle beyaz ve açık tenlilerde müthiş bir hata bu Kardashian ailesinin contour makyajı.
Gecenin en güzeli en şıkı Emma Stone ve Elie Saab Haute Couture elbisesi. Bayağı güzel.
Off gitgide sıkılmaya başlıyorum, yazmak istemiyorum. Gone Girl'ün oyuncusu ve kırmızı elbisesi de bence kız da güzel değil Givenchy Haute Couture elbise de. Bilmiyorum ama bir şeyler çok sıkıcı. Belki yüzü ifadesi belki belinin sıkılığı.
Scarlett'ciğimi benden başka beğenen yok herhalde de sevgilisini de kendisinden başka beğenen olduğunu zannetmiyorum. En azından dün gece o smokinin içerisinde. Atelier Versace elbisesi, saçları, elbisenin rengi filan. Dediğim gibi ben çok beğeniyorum da o kadar sanki...
Gecenin en ama en güzellerinden Margot bir şey ve şahane Saint Laurent elbisesi ve şahane dekoltesi, şahane duruşu, şahane kırmızı ruju ile cidden en güzellerden.
Ve noktayı, geceyi hem ödülü hem de yaptığı konuşma ile kapatan Patricia Arquette ile koyup sıkıntıma son veriyorum. Nedense çok beğenirim kendisini. Ta True Romance filminden beri. Yanındaki de Toto'nun efsane Rosanna şarkısına ilham veren ablası Rosanna Arquette. Ailede herkes iyi hoş bir şekilde oyuncu da korkunç giyinen bir erkek kardeşleri var ki hiç girmek istemiyorum. Kıyafeti güzel, öyle gülünç filan hiç değil, kendisi zaten güzel ve ortaya çıkan 46 yaşında güzel başarılı bir kadın işte. "Daha ne" deyip biter gider bu erken oscar kaçak cuma eğlencesi...
No comments:
Post a Comment