Monday, February 9, 2015

(Erken) Cuma eğlencesi # 2

Niyetim pek olmasa da sıkıntıdan patladığım, kelimeler ve kitaplar içerisinde delirdiğim günlerde gerçekten kurtarıcı gibi geldi 2015 Grammy Ödülleri. Hem de ne geliş! Uzun zamandır bu kadar iyi veya tarz kıyafetin olduğu bir ödül töreni görmemiştim. Sahneye Prince filan çıkmış, onu zaten geçiyorum. İçimden sıcak sular akıyor resmen, kahroluyorum. whatever. Grammy 'ler deyip ilk insan ile başlıyorum. Ne yazık ki gecenin çirkinine denk geldi. TV'de sunucu olmasa asla gidemeyeceği törenler, giyemeyeceği kıyafetler filan derken işte ortaya çıkan sonuç. Giydiği üstündeki ne bilmiyorum ama çok kötü. Aşırı zayıf olduğu için her şey daha da kötü durmuş. Alnın genişliği, yanık ten rengi ve asla yakışmayan kırmızı ruju ile poz vermiş. Keşke vermeseymiş. Of, keşke ilk resmi daha güzel birini koysaydım da şimdi çok üşendim değiştirmeyi.


 Madonna...Bence çok fazla bir şey yok hakkında yazacak çünkü karşımızdaki Madonna. Üzerindeki Custom Givenchy. Evet, göğüsleri patlayacak gibi, evet bir sonraki karede kıçını gösteriyor fotoğrafçılara ama günün sonunda o Madonna ve böyle bir şeyi giyebilecek değil ama taşıyabilecek tek kişi de o. Yani gerçek olan. Diğerleri takipçi işte, isterse üzerine et yapıştırsın isterse saçını uzay modeli bir şey yapsın farketmez, günün sonunda hepsi Madonna 'nın takipinde. O zaman tamamdır, tartışmaya gerek yok.    
 Hah işte, takipçilerden. Ama hayret, platin sarısı saçlarına kırmızı rujundan vazgeçmesi şaşırtıcı. Üstündeki de Atelier Versace. İdare eder. Derli toplu bir şey de idare eder işte.
Gecenin güzel performans sergileyenlerinden, Beyoncé. Selma filmi vesilesiyle söylediği ilahi Precious Lord, Take My Hand. Martin Luther King'in en sevdiği hatta Mahalia Jackson'a sıklıkla toplantılarda söylettiği şarkılardan. Gayet de güzel söyledi ama tabii bir Aretha Franklin değil ki o da 1956'da kaydetti. Of keşke sırf müzikten konuşulsa. whatever. Elbisesi Proenza Schouler. Çok güzel ama bir o kadar da sıradan.

 Aslında Katy Perry, saçları mor olmasa gayet güzel elbisesi de müthiş bir haute couture örneği. Zuhair Murad Haute Couture. Elbise bayağı bayağı güzel ama o saçlar...Bilmiyorum herhalde ergenliğim bittiği için beni aştı.
 Eş kontenjanından Grammy'lere gelen Nicole Kidman ve Mugler elbisesi. Aslında çok güzel ama pek belli olmuyor. Siyah oluşu da zaten fazla ağırbaşlı, hele o ellerin önde duran hali...Sarışın iyi aile kızı. Ama kezbanlar gibi saçları uzun olan kadınların saçlarını kestirmelerini destekliyorum. Iyidir değisiklik. Kısa saç gayet iyi bir şeydir.
Gecenin fiyaskosu çift. Kim derdi ki dünyanın tarzları ile en çok konuşulan çiftlerinden birinin şu hale düşeceği. Hadi bebeğim Pharrell'i böyle şort takımlarla görmeye alıştık da karısının o korkunç Adidas takımı ne öyle? Feci! Daha fazla yazamayacağım ama o kadar kötü ki...Ayrıca çiftimize Happy şarkısı pek yaramamış gibi unhappy duruyorlar. Pek olmamış.

 Ay çok kötü. Hem de zengin görünen kötülerden. Yani çok para eden, verilen ama neticesi çok kötü olan. Pharrell 'in karısınınki en azından Adidas tulum. Pamuklu neticede. Bunda işçilik filan da var da taşıyan da ışık yok. 
 Gecenin en ama en güzeli, en tarz ve en klas insanı; Jane Fonda. 70 küsür yaşındaki haliyle harikulade bir yeşil tonundaki Balmain kıyafetinin içerisinde herkesi afallatacak kadar güzel. Yaşlanınca Jane Fonda olmak istiyorum resmen.
 Şaşırtıcı ama gecenin en güzel kıyafetlerinden birini giyip ortalıklara çıkmış insan sıkıcı ve gerzek Kanye West ile evli olan Kim Kardashian.  Hiç kendisini bu kadar güzel bulacağımı düşünmezdim ama Jean Paul Gaultier içerisindeki Kim Kardashian nihayetinde kendisi için oldukça dramatik bir karar ile kestirdiği saçları ve gayet şaşalı şahane elbisesi ile cidden dikkat çekici. Ancak sürekli yaptırdığı contour makyajından nefret ediyorum, orası kesin. Ama şu da var, makyajını öyle yaptırmasa o ve kız kardeşleri bayağı patates suratlı tipler. 
 Rihanna'yı "lise mezuniyetine götürelim elbiseni seç alalım" demişler o da bu elbiseyi seçmiş. Giambattista Valli Haute Couture. Yorumsuzum. Pembeden gözüm kamaştı ama orası kesin.

Çirkinle başlayıp çirkinlerle bitirmek kadermiş diyelim. Miley Cyrus 'a cidden üzülürüm de çocukları üzerinden para kazanmak için erken yaşta onları şov dünyasına atan aileler üzülmediğine göre, benim de üzülmeme gerek yok. Öbürü de Nicki Minaj-galiba. Of galiba Grammy'ler heyecanlandığım kadar fantastik değilmiş. Gerçi müzik kısmı fena değil. Neyse bitip gider belki başka cuma eğlenceleri gelir.

No comments: