Bazı kızlar vardır yanında kavga edilmesinden veya daha da manasızı kendisi için kavga edilmesinden hoşlanırlar, bunu kendilerine bir itibar meselesi olarak görürler ki ben onlardan değilim. Kavga etmekten de, edilmesinden de hoşlanmam (buna ilişkide edilen kavgalar da dahil. öyle gözüksem de zerre "let's fight then we can make up" insanı değilimdir). Kısaca sevmem. Mamafih karşı cins bu kavga konusunda bir garip. Özellikle de hemcinsleri ile giriştikleri kavga mevzularında.
*
Geçen gece Yan'da gördüğüm her daim çok sevdiğim, A. ailesinin hanesinde neredeyse yaşamışlığı olan Muzo'yu alnında bir yara izi ile görüp ne olduğunu "iki gece önce firuzağa'da büyük kavgaya karıştığını " öğrenmemle, genelde sessiz sedasız tepkisiz gibi duran ikiz adamlar Boogie Boy & U.' nın geçen hafta kavgaya karıştığını pazar sabahı gelen U.'dan "biz iki kişiydik onlar beş, haliyle sonunda yerlere döküldük" diye anlatmasıyla, maçı seyretmeye gelen Çirkin ama Karizmatik Erkek B.'nin "gergin'le taksim'de yine büyük bir kavgaya karışmasını" konuşmakla erkeklerdeki bu kavga mevzusunun çok ince bir iş olduğunu anladım. Anlaşılan o ki adamların kavga etmesi için öyle büyük ciddi bir sebep gerekmiyor. Herhangi bir sebepten, bir bakıştan, bir sözden, bir ağız burkuştan, bir korna sesinden kavga başlayabiliyor ve artık kim kazanırsa diye devam ediyor. Şayet biri kazanırsa.
İlginç olan sadece "erkekler ve kavga" meselesi değil. Bu bahsi geçenlerin hepsinin de gayet yakınım oluşu. Bu kadar yakın olduğum, oturup kalktığım yiyip içtiğim dertleştiğim adamların neredeyse bazen kendilerinden hiç beklenmeyenlerin gayet kool bir şekilde kavga etmesi bana bir şeyi düşündürdü: "bu kadar kavgadan hoşlanmazken en yakınım karşı cinslerin bu denli kavgacı olabilmesi benim de mi acaba kavgacı olabileceğim" fikrini getirdi aklıma. Açıkcası hiç böyle düşünmemiştim. Yani öyle derinlemesine bir düşünme olmasa da sadece bir anda aklıma geldi.
whatever ... Kavgacı mavgacı değil gayet kız gibi, kız çocuğu gibi insanım, çiçek böcek seviyorum, pelüş hayvan koleksiyonum var, defterimin sayfalarını kalplerle süslüyorum, "bebişim" diye hitap ediyorum ayrıca da çok romantik bir insanımmmm (diyerek bitirirmişim)...
p.s. adonis kası nedir diye soranlara yukardaki resim cevaptır.
p.s. (2) sendrom kelimesi de son günlerin popüler kelimesi olduğu için yazmak istedim. yoksa sendrom değil tabii buraya uygun gelen kelime.
2 comments:
http://www.voilalamode.com/
seversin bu blogu
hmm fena degil ama bana gore degil. cok kuralli kaideli duzgun bir sayfa hic ozelligi yok bana gore.fazla temiz, copy/paste gorunuslu
ama merci beaucoup
Post a Comment