Sunday, October 5, 2008

İkinci hatta üçüncü kez

customer- do you have soul?
rob- that all depends...

*

Bazı şeyler, bazı haller, bazı duygular, bazı istemler yapılıp ve bittikten sonra ikinci hatta üçüncü (kim bilir belki de defalarca) yapılır. Aynen rejimde yenmemesi gereken ama çok sevilen kurabiyenin veya cipsin birincisinden sonra "hadi ya bir şey olmaz" deyip ikincisini de yemek gibi. Çünkü tadı güzeldir, verdiği keyif güzeldir ama bir kez daha, bir kez daha yapmak gereksizdir.

İkinci hatta üçüncü kez yapılacak şeylerden biri de seyredilmiş filmleri seyretmektir. O kadar güzel ve keyif veren bir hadisedir ki zaten seyredilmiş olduğunu umursamaz insan, ayaklarını uzatarak seyreder filmi.İnsanları bilmem ama benim kendime göre bir listem vardır (hatta high fidelity'den çok daha önceden beri): en sevilenler ve de tekrar tekrar seyredilecekler listesi( başka başlıklar altında da listelerim var ama arıza halim ortaya çıkmasın diye yazmıyorum)

İkinci/üçüncü kez seyredilecekler:

* once upon a time in america
* before the rain
* breakfast at tiffany's
* smoke
* radio days
* new york stories
.....
diye liste uzayıp gider. Ve de içine High Fidelity eklenir. Yıllar önce sinemada seyretmiştim bugün ikinciyi yaptım. Müthiş bir never on sunday oldu... (evet biliyoruz nick hornby' nin kitabından yapıldı film)

No comments: