Friday, October 31, 2008

Hayat denilen şey

Hayat ne garip şey. Ne kadar beklenmedik bir şey.

Daha sabahın erken saatlerinde kıpır kıpır neşe içerisinde konuşurken komiklik yaparken 1 saat sonra gelen kötü haber. Belki beklenendi, belki ailesi kendisini hazırlamıştı, belki "havanın güzel olmasını umuyorlardı", belki artık daha fazla acı çekmesini istemiyorlardı ama yine yitip giden biri daha oldu bu yıl içerisinde.
Bazen korkuyorum sabah çok erken veya gecenin bir yarısı gelen telefonlardan. Hele bekleme hali olunca iyice geriliyorum her an o haberi verecek telefon gelecekmiş gibi bekliyorum. Bu sabah bekledim-garip bir şekilde- az önce de telefonu geldi.

Ne garip şey şu hayat.
Ne acı şey şu hayat. Ya da ne kadar acımasız şey şu hayat.

No comments: