Saturday, June 2, 2007

P.S. VII

Dünya dönüyor sen ne dersen de...

* Hep denir "dünya küçük" diye ama yaşanılana kadar çok idrak edilen bir durum pek değildir. Gerçekten de dünya küçük, hatta avuç içi kadar bir yermiş. Uzun zamandır halime, hayata, tesadüflere bu kadar güldüğümü, şoktan şoka girdiğimi hatırlamıyorum.

* Ne var ki reality hurts... Hele hele senden 1 yaş küçük ve yaşasaydı 1 ay sonra doğum gününü kutlayacak birinin cenazesine gitmek insanın içini acıtan, hayata lanet ettiren bir durum. Bu günkü 4'lü buluşma hiç zevkli hiç keyifli değildi. R. gözleri kıpkırmızı olmuş dik durmaya çalışan vaziyetteydi. Onun, hepimizden daha çok yakınıydı ve hepimizden daha çok etkilenmişti. Nişantaşı nedense dar geldi bugün bana.

Dünya dönüyor sen ne dersen de...

* Ne demişler fala inanma, falsız kalma. M. & İ. ile hiç hesapta yokken girilen aktivite bizi bizden aldı ve herhalde arka arkaya yüzlerce kez "şoktayım" lafını etmemize sebep oldu. Komik, hatta aptalca sayılabilir ancak duyduklarım (ız), hayatım (larımız) , hayatımın (larımızın) aktörleri karşısında gerçekten şoktayım(yız).

No comments: